Artvin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturma kapsamında dört gazeteci “terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Gazetecilerden Dicle Baştürk’ün avukatı Yücel Arslan, “Gazetecilik faaliyetleri ve bu faaliyetler karşılığında alınan ücretler, örgüt üyeliğine delil olarak değerlendirilip tutuklama yapıldı” açıklaması yaptı.
Artvin merkezli yürütülen bir soruşturma kapsamında 13 Haziran’da gözaltına alınan Sendika.Org emekçisi Ozan Cırık ile gazeteciler Dicle Baştürk, Yavuz Akengin ve Eylem Emel Yılmaz tutuklandı. Tutuklamalar “örgüte üye olmak” iddiasıyla gerçekleşti. Gazetecilerin haber sitelerine sağladıkları yazılım hizmeti ile haberleri için aldıkları telif ödemeleri ve telefon görüşmeleri suçlama konusu oldu. 7 gazeteciden Semra Pelek, Melisa Efe ve Ömer Bülenter ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bir haber sitesine haber göndermek
Tutuklanan gazetecilerin avukatlarından Haktan Özkan, bir haber sitesine gönderilen haberler ve teknik destek karşılığında ödenen ücretlerin “örgüt üyeliğine” gerekçe yapıldığını belirtti.
Gazeteciler neden tutuklandı?
Balıkesir Barosu avukatlarından Yücel Arslan şöyle dedi:
“Dosyanın içeriği hakkında çok fazla konuşamıyoruz tabii ama şöyle özetleyebilirim: Gazetecilik faaliyetleri ve bu faaliyetler karşılığında alınan ücretler, örgüt üyeliğine delil olarak değerlendirilip tutuklama yapıldı. Yani incelenmemiş, üzerinde çalışılmamış ve düzgün tutulmamış bir dosya olduğunu düşünüyoruz. Zamanla umuyoruz ki yargıya da derdimizi anlatabiliriz.”
Avukat Sümeli: “Dosyada gazetecilik dışında bir şey yok”
Semra Pelek’in avukat Didare Hazal Sümeli ise şunları söyledi:
“Dört günlük gözaltının ardından 4 tutuklama ve 3 kişinin adli kontrolle serbest bırakılması kararı verildi. Böylece soruşturma aşamasında belli bir dönemin sonuna geldik; ceza hakimi sorgusu sona erdi. Müvekkilimiz Semra Pelek, adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Dosyada gazetecilik faaliyeti dışında hiçbir unsur bulunmamaktadır zaten.”
Suçlama, ücret karşılığı iş yapmak
Dosya avukatlarından Haktan Özkan, gazetecilerin “Kronos” adlı haber sitesine yaptıkları haber ve sağladıkları teknik destek üzerinden aldıkları ücret nedeniyle tutuklandığını söyledi. Site yöneticilerinin “FETÖ” soruşturması kapsamında aranmalarının suçlama konusu yapıldığını kaydeden Özkan, “Sitenin, Zaman Gazetesi’nin devamı niteliğinde olduğuna yönelik tespitler var. Müvekkilim Ozan Cirit, kendisine gelen bir mail sonrası sitenin yazılım sorununu çözüyor. Bu sorunu çözdüğü için ücretini alıyor. Yine diğer isimler de siteye ya haber gönderiyor ya da haber çevirisi yapıyor. Bunun karşılığında ücret alıyorlar. Bu ücretleri gönderen derneğin kurucularının FETÖ’den yargılanmasından dolayı ücretlerin neden gönderildiği soruluyor. Onlar da ‘Gazeteciyiz, her yer bize yaptığımız işin karşılığında bir ücret gönderebilir. Biz bunların kim olduğuna bakmıyoruz’ dediler. Suçlama bundan ibaret, başka da bir şey yok. Dosya boş bir dosya” dedi.
‘İfade özgürlüğü ihlali’
Dosyada kısıtlılık kararı bulunduğu ve içeriğine dair çok bilgi sahibi olmadıklarını kaydeden Özkan, tutuklama kararının “cezalandırma” niteliğinde olduğunu ifade etti. Özkan, “Zaten olası bütün delilleri toplamışlar. Deliller de para transferlerinden ibaret. Tutuklama gerekçesi söz konusu değil. Fakat buna rağmen ‘kuvvetli suç şüphesi, delil karartma ve kaçma şüphesi’ gibi nedenlerle tutuklama kararı verildi. Burada tamamen profesyonel bir iş ilişkisi var. Ortada örgüt üyeliği ile bağlantı kurulabilecek bir şey yok. Talimatla iş yapmamışlar, parça başı iş yapıp, ücretlerini almışlar. Bu yüzden tutuklama kararı, çalışma hürriyeti bakımından da bir ihlal niteliğinde. İfade özgürlüğü bakımından da bir ihlal niteliğinde” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Gazeteciler Semra Pelek, Dicle Baştürk ve Ozan Cırık ile Frankfurter Allgemeine Zeitung için tercümanlık yapan Melisa Efe Artvin merkezli soruşturma kapsamında 13 Haziran’da gözaltına alındı.
Metin Yoksu’nun da evine baskın düzenlendi.
