İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘na ve İBB’ye operasyon sonrası başlayıp tutuklama kararıyla artan protestolar nedeniyle çoğunluğu öğrenci 316 kişi tutuklandı. 19 Mart’tan bu yana yaklaşık 2 bin kişinin ise gözaltına alındığı bildirildi.
19 Mart 2025’te başlayan İmamoğlu ve beraberindekilerin gözaltına alınma sürecinde protestolar nedeniyle Türkiye genelinde yaklaşık 2 bin kişi gözaltına alındı.
Bu kişilerden İstanbul’da 268, İzmir’de 19, Bursa’da 19, Ankara’da 4, Kocaeli’de 3 ve Adana’da 3 olmak üzere toplam 316’sı ‘Toplantı ve Gösteri Kanunu’na muhalefet’ suçlamasıyla tutuklandı. Büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bu kişiler Ramazan Bayramı’nı cezaevinde geçirdiler.
İstanbul’da iki ayrı iddianame hazırladı
Son bilgilere göre İzmir, Bursa, Ankara, Kocaeli ve Adana’da tutuklananlar hakkında henüz iddianame hazırlanmadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise protestolara katılan ve aralarında tutukluların da bulunduğu 213 kişi hakkında iki ayrı iddianameyi tamamladı.
Bu kişilerin, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla 6’şar aydan 3’er yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanması talep edildi.
‘Anne Baba Dayanışma Ağı’ faaliyete geçirildi
Başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel olmak üzere, milletvekilleri ve avukatlar, tutuklanan kişileri cezaevinde ziyaret etti. İmamoğlu’na destek eylemlerinde gözaltına alınan ve tutuklanan çok sayıda üniversiteli gencin ailesi ise çocuklarının serbest bırakılması talebiyle Anne Baba Dayanışma Ağı’nı faaliyete geçirdi.
“İşkence ve kötü muamele” iddiaları
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul’un Silivri ilçesindeki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklularayönelik iddialara ilişkin yaptığı açıklamada, tutuklanan bazı kişilerin aile görüşmeleri, sağlık, hijyen, barınma ve diğer temel haklarının engellendiğine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.
Tunç, “İşkence ve kötü muamele yapıldığına yönelik iddialar gerçek dışıdır, vicdan ve izandan yoksun iftiralardır. Mesnetsiz iddialar, devletimizi, adalet sistemimizi ve infaz kurumlarımızı itibarsızlaştırmayı hedefleyen karanlık bir propagandanın parçasıdır” dedi.
