Değerli dostlarım;
Toplumsal yaşantıda/hayatta dilimizde sıkça kullandığınız ‘Hak,Hukuk ve Adalet’ kavramlarının ne anlama geldiğine bakalım istedim.
Hak: Arapça hukuk kelimesinin tekil anlamını ifade etmesinin yanında kişilerin menfaatini temsil eder.Kişinin hukuken korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi veren bir menfaattir.
Hukuk ; Arapça “hak” kökünden gelir ve kelimenin çoğuludur. Türk Dil Kurumu’na göre hukuk kelimesi, “Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür”. Bunun dışında “haklar” anlamı da vardır.
Adalet: Eşit olmak, eşit davranmak, dengeli ve dürüst olmak,hakka göre hüküm vermektir.
Adalet İslam dininin gerek fert gerekse toplum olarak üzerinde durduğu en önemli meselelerinden birisidir.
Hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi. Haklı ile haksızın ayırt edilmesidir adalet. Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanmasıdır adalet.
Kur’an’da “Hükmettiğin zaman aralarında adaletle hükmet, çünkü Allah adil olanları sever (Maide 5/42) ve Şüphesiz Allah size emaneti ehline vermenizi ve insanlar arasında hüküm verdiğinizde de adaletle hükmetmenizi emreder. (Nisa 4/58) denilmektedir.
Gelelim günümüze;
Söze geldiğinde hemen hepimiz Hak’tan, Hukuk’tan ve Adalet’ten bahsederiz ama uygulamaya baktığımızda söylem ile eylemlerin hiç uymadığını görmekteyiz.
Toplumsal yaşantımız insanların bir arada yaşamasını, birbirleriyle anlaşarak birbirlerinin hak ve hukukuna uymaları; bunun içinde toplumu yönetenlerin yönetim erklerinin çıkardığı kanunlara uyması; yöneticilerin de adil ve liyakatli olması hem islami hem de medeni yönetimlerde temel unsur olarak belirlenmiştir.
Adalet iki şekilde tecelli eder.
1.Denkleştirici adalet:Kişilerin eşit sayılmalarını doğuran adalet;
2.Dağıtıcı adalet: Herkese hak ettiğini vermek, dağıtım sırasında kişilerin katkı ve yeteneklerini dikkate almak.(Nasi ASLAN,İslamda Adalet 41212, sayfa 16)
Günümüz yöneticilerin ne medeni hukuktaki Adalet kavramına ne de İslam hukukundaki Adalet anlayışına uymadıkları görülmektedir.
Adaleti yerine getirecek Hukuk sistemi ve bu sistemi uygulayanlar kendi menfaatlerine göre hukuku ve uygulamaları düzenlemekte, menfaatleri olmayanları ise yine hukuku sopa gibi kullanarak cezalandırma yoluna gitmekten imtina etmemektedirler.
Atalarımız ‘Adalet Mülkün temelidir’ demiştir. Sizin uygularmış gibi göründüğünüz adalet toplumda değer bulmuyor ve adalete kimse güvenmiyorsa yapılan işleri ve insanın yaratılış felsefesini bir daha gözden geçirmeniz ve kendinizi sorgulamanız gerekmez mi?
Ben güçlüyüm, elimde Devletin bize verdiği kanuni yetkiler var, sistem bizim isteğimize göre şekillenmeli diyor ve öyle işletiyorsanız biliniz ki adalete uymayan ve uygulatmayan yöneticilerin vay haline. Toplumda bunlar için denir ki ‘yatacak yeri yoktur.’
Düşünüyorum da insanları haksız yere tutuklatan, hukuku iktidarın sopası olarak kullanan zavalılar bunun hesabını nasıl verecekler?
Bakın tarihi gerçeklere Osmanlı’nın yükseldiği dönemlerde Padişahların kibirlenmemesi için Cuma ve Bayram namazlarına giderken halk ‘Gururlanma Padişahım, senden büyük Allah var’ diye bağırırlarken, günümüzde özel birlikler oluşturup kendilerini alkışlatanlara ne demeli?
Seçimlerde kazanamadıkları Belediyelere haksız olarak ‘Kayyum ‘ ataması yapanlar, vatandaşın ‘seçme ve seçilme’ hakkının hesabını ahirette vermeyecekler mi?
Torpille hak etmeyeni işe alanlar bir başkasının hakkını yediğinin hesabını nasıl verecekler.
SÖZÜ MEHMET AKİF ERSOY’A BIRAKALIM.
Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!…
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan koğârım!
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım:
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zâlimin hasmıyım amma severim mazlûmu…
İrticâın şu sizin lehçede mânası bu mu?