29 Nisan 2025, Salı

İlla Edep

Malum edep:​​​Terbiye, kavlen ve fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek, güzel ahlak, usluluk, hayâ, ıstılah olarak da sünneti Resule uygun hareket etmek, utanılacak şeylerden insanı koruyan meleke diye tarif edilebilir.​​​ Edepten mahrum kalan, cümle hayırlardan mahrum kalır. Hasan el Basrî der ki; “Edebi olmayanın ilmi, sabrı olmayanın dini, iffet ve korkusu olmayanın Hakk’a bağlılığı yoktur.” Unutmamak gerekir ki; “İnsanoğluyla hayvan arasındaki fark edeptir. Eğer insanoğlunun edepten nasibi yoksa insan değildir.”

​​​Beyan edilir ki;​​​ Ehl-i irfan meclisinde arayıp kıldım talep​​​

Her hüner makbul imiş, illa edep illa edep

​​​Bu haslet, toplumumuzda bugün buharlaşmıştır. Zira hemen hemen tüm kadın ve erkeklerin davranışları, kılık kıyafetleri edep dışıdır.​​​ Bir insanda olmayınca hayâ ile edep…​​​ Okusa da âlim de olsa, yine merkep, yine merkep​​​ (Necip Fazıl)

​​​Ülkemizde edepsizliğin maalesef zirve yaptığını görüyoruz. Unutmamak gerekir ki, bir kadının veya erkeğin edep ölçüsü giyiniş ve davranışlarındaki olumluluğu ve olgunluğu ile belli olur. Bu ölçüden yoksun kadın ve erkekler fıtrat dışıdırlar. Oysa güzel edep, soy sop çirkinliğini örter.​​​

Kaygusuz Abdal der ki:​​​ Edep gerektir kula​​​

Tâ işi temiz ola

​​​Edepsiz girme yola​​​

Var edep, öğren edep​​​

Malum, her şey çoğaldıkça ucuzlar, ancak edep çoğaldıkça pahalı hale gelir. Unutmamak gerekir ki, bütün günahların membaı edepsizlik, yalan, haset, hırs, gurur ve kibirden neşet eder.​​​Günümüzde, caddelerimizde, sokaklarımızda edep dışı görüntüler, vücudu teşhir alabildiğine yayılmış durumdadır. İffet mefhumunu kutsal saymayan kadın ve erkek, kadınlık ve erkeklik vasfını asla muhafaza edemez. Onun için herkes edebe çok önem vermeli, çünkü edepsiz toplumlar yıkılmaya adaydır. ​​​

Mehmet Akif der ki:​​​

Şarka bakmaz, garbı bilmez, görgüden yok vâyesi​​​

Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz, bütün sermayesi​​​

Biz yazsak da konuşsak da bizi dinleyen olmuyor. Buna aldırmıyoruz çünkü tebliğ görevini yerine getiriyoruz. Maksadımız ötekileştirmek değil, edepten bahsediyoruz.​​​ Elbette makalemizden rahatsızlık duyan da olacak. Maneviyatı çoraklaşmış insanlardan takdir beklemiyoruz. Edepsiz insanlardan uzak durmak, onların azgınlaşmasına neden olur. Onlar taşkınlıklarına devam ettikçe, biz de ‘illa edep illa edep’ demeye devam edeceğiz. Çünkü neslimize bırakacağımız en değerli şey, edep ve terbiyedir.​​​

Zira: “İnsanın ilim ve edebi en büyük varlığıdır. Çünkü edep eskimez, çürümez, kaybolmaz” der Mevlana.​​​

Sonuç olarak Lebîb-i Âmidî’nin dediği gibi;​​​

Kemâl erbâbı ârâyişle asla iftihar etmez

​​​Değildir hürmeti mushafların cild-i mutallâdan

Yani fazilet ve irfan sahibi olanlar zahiri süslere ehemmiyet vermezler; Onların Kur’an-ı Kerim’e karşı olan hürmetleri, cildinin yaldızı, süsü ve nakışları için değildir.​​​​​Rahman ve Rahim,​​​Kadir ve Muktedir,​​​Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.​​​Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47).

Köşe Yazıları

tümü

Gündem