back to top
25 Ekim 2025, Cumartesi

Türkiye tarihinde en çok sivilin katledildiği Gar Katliamı 10’uncu yılında anıldı: Soluduğumuz hava ciğerlerimizi yakıyor

Ankara’da 10 Ekim 2015’te Tren Garı önünde düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi mitingine yönelik IŞID saldırısında hayatını kaybeden 104 kişi anıldı. 10 Ekim Barış Derneği’nin, katliamın 10’uncu yılında gar önünde düzenlediği anma törenine, korkunç saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ve çok sayıda kişi katıldı.

“10 yıldır soluduğumuz hava ciğerlerimizi yakıyor”

10 Ekim Barış Derneği Eşbaşkanı Mehtap Sakinci, ortak basın metnini okudu. Açıklamada 10 yıl sonra yeniden olay mahalinde olduklarını belirterek, “Türkiye’nin 81 ilinden DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için Ankara’ya gelen on binlerce insan tam 10 yıl önce bu noktadaydı. IŞİD’in kan gölüne çevirdiği alanda 104 insan yaşamını yitirirken, 500’e yakın insan da bedenen ve ruhen yaralandı. Geriye kalan bizler için hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Tam 10 yıldır içtiğimiz suyun, yediğimiz yemeğin tadı aynı değil; soluduğumuz hava ciğerlerimizi yakıyor. Türkiye tarihinin en büyük sivil katliamında kaybettiğimiz evlatlarımızı, annelerimizi, babalarımızı, eşlerimizi, arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızı ve en sevdiklerimizi, 10’uncu yılında, 120’nci ayında sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz” ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın devamı şöyle“10 yıl önceki siyasi konjonktürü de düşündüğümüzde, bu alanda on binlerce insanın buluşma sebebini yeniden hatırlamamız ve hatırlatmamız gerekiyor. Barış talebinin 10’uncu yılında hâlâ karşılanmamış olması ve yine Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyada savaş ikliminin hüküm sürmesi karşısında, barış talebinin öneminin daha iyi anlaşılması gereken bir dönemden geçiyoruz. Yıllardır süregelen savaşların, katliamların, ölümlerin; yok olan ve parçalanan hayatların, insanlığın, tam da öldüğü noktada göstermelik ateşkeslerle sona erdiği iddia edilse de, bunca zulmün vicdanlardaki karşılığı çok daha büyüktür. Barış diye yollara dökülen, 10 yıl önce Ankara’ya gelen 104 insanın vicdanından da anlıyoruz ki, 10 yıl önceki barış şiarı hâlâ çok güncel ve etkilidir. Bilinmesini isteriz ki, bu ülkede barış; bu uğurda yaşamını yitiren 104 insan ve nicelerine adalet gelmeden gerçek anlamda tesis edilmiş olmayacaktır” diye konuştu.

Sivil toplum temsilcileri konuştu

Açıklamanın ardından söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise yaptığı konuşmada, “Tam 10 yıl önce bu saatlerde bu meydanda barış, demokrasi için toplandık. O gün o meydanda bizlerin sesi, soluğu, nefesi kesilmek istendi. O meydanda bu ülkenin aydınlık geleceği, umutları söndürülmek istendi. O gün bizi o meydanda vuranlar barışı hedef aldılar. 10 yıldır hakikat ve adalet mücadelesi veriyoruz. Bu katliamların hesabı sorulmadıkça çok daha karanlık dönemlerin önü açılır” ifadelerini kullandı.

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da, “Kamu vicdanına sesleniyoruz. Devletin bu katliamda sorumluluğu olmayabilir mi? Peki biz bu ülkenin sokaklarında güvende miyiz? Bugün de barış örülmeye çalışılıyor. Sınırın diğer tarafında katliamı reva gören anlayış buradan bu barışı nasıl oluşturacak” şeklinde soru yöneltti.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise, “Bizler yaralı arkadaşlarımıza yardım etmeye çalışırken biber gazı sıkanlar, tomalarla saldıranları asla unutmayacağız, affetmeyeceğiz. Kamu görevlilerini mahkemeye çıkartmayanları da unutmayacağız. Her katliamın arkasında açığa çıkmış ya da çıkartılmamış devlet ilişkileri olduğunu biliyoruz” dedi.

Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Dr. Pınar Saip de konuşmasında, “Ülkemizde çok zor günler geçiriyoruz ama bir yanıyla da umutluyuz. Çünkü hâlâ direniyoruz. Bir seçim kaybettikten sonra başımıza gelenleri biliyoruz. Bu bombaların sonucunda seçimi kazandılar ancak biz farkındayız sorumluların, onlar kaybetti” diye konuştu.

önce gerçek

Bu Haberi Paylaş

İhsan Eliaçık ile Kürsü Sohbetleri izle
Beğenebilirsiniz
tümü

Prof. Dr. Türköne: İnsan sağa sola savrulabilir, yanlış yerlerde durabilir, önemli olan birey olarak hata yapmamak (II)

Siyaset bilimci Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne ile röportajın ilk bölümünde Türk siyasetini ve Suriye meselesini konuşmuştuk. Şimdi ise konumuz hem genel hem de biraz özel. Konumuz adalet, hukuk,...