Dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp ve damar hastalıklarının gençlerde de giderek yaygınlaştığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ender Semiz, bazı basit uygulamalarla kalp hastalıklarına karşı önlem alınabileceğini vurguladı
29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne özel açıklamalarda bulunan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ender Semiz, kalbimizi korumamızı sağlayacak 10 önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Sağlıklı beslenin: Sebze, meyve ve tam tahıllı ürünler tüketin; bakliyat ve balık ağırlıklı beslenmeye öncelik verin. Yapılan çalışmalar; Akdeniz diyetinin ölüm riskini azalttığını gösteriyor.
Fast-food yiyeceklerden, salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş ürünlerden, trans ya da doymuş yağlardan, rafine karbonhidrat diye bilinen basit şekerlerden ve gazlı ya da gazsız tatlandırılmış içeceklerden uzak durun.
Egzersizi ihmal etmeyin: Düzenli fiziksel aktivite, kalp ve damar sağlığını koruma ve geliştirme açısından temel bir yaşam biçimi olmalı. Fiziksel egzersiz kalp ve damar hastalığı riskini azaltıyor. Haftada en az 150 dakika orta derecede ya da en az 75 dakika ileri seviyede fiziksel aktivitede bulunun.
Sigaradan uzak durun: Kalp hastalığına bağlı her üç ölümden yaklaşık biri sigara kullanımından ya da pasif sigara içiminden kaynaklanıyor. Yapılan çalışmalar, elektronik sigaraların masum olmadığını, klasik sigara içiminde görülen riskleri barındırdığını gösteriyor.
İdeal kilonuzu sağlayın: Fazla kilonun; diyabet hastalığı, kan yağlarında yükseklik, kan basıncı yüksekliği ve sonunda kalp damar hastalığına yol açmasından dolayı ideal kiloya inmek çok önemli. Obezite sorunu hareketsizlik ve kötü beslenme alışkanlıkları nedeniyle ülkemizde çocuklar ve gençler arasında da giderek yaygınlaşıyor.
Tuz tüketimini kısıtlayın: Prof. Dr. Ender Semiz “30-80 yaşlarındaki kan basıncı yüksek olan yetişkinlerde tuz tüketiminin günde 1 gr azaltılmasının, büyük kan basıncı değerini 3-4 mmHg düşüreceği, dolayısı ile kalp ve damar hastalığı riskini azaltacağı bilinmektedir.
Tuz tüketimini azaltmanın en pratik yolu, masaya tuzluğu koymamaktır. Yemek pişerken tencereye eklenen az miktardaki tuz ile salçadaki, ekmekteki ya da sebzelerdeki doğal tuz vücut gereksinimimizi karşılayacaktır” diyor.
Uyku düzenini sağlayın: Altı saatten kısa süreli ya da kalitesi düşük uyku kan basıncını yükseltiyor; dolayısıyla kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlıyor. Çok uzun uyku süresi de kalp hastalığı riskini artırıyor. Bu nedenle uyku düzeninizi sağlamaya özen gösterin.
Stres yönetimini iyi yapın: Psikososyal iş stresi ve iş kaybına yönelik endişeler ile depresyon, huzursuzluk ve öfke gibi ruhsal durumlar, kalp hastalıkları riskini ve kalp hastalıklarına bağlı ölüm riskini artırıyor.
Bununla birlikte özel ve sosyal yaşama ait sıkıntılar da kalp sağlığını tehdit ediyor. Bu nedenle stres yönetiminin akılcı bir yaklaşımla çok iyi yapılıp, bu sıkıntıların bertaraf edilmesi -en azından etkilerinin en aza indirilmesi- gerekiyor.
Sosyal olun: Küçük çevre, yalnızlık ve zayıf ruhsal destek kalp hastalığı riskini artırıyor. Toplumsal ilişkiler ile ölüm riskinin bağlantısını araştıran büyük çaplı 148 araştırmanın sonucu; kötü ve yetersiz sosyal ilişkilere kıyasla, yeterli ve sağlıklı sosyal ilişkilerin sağ kalım sürelerini yüzde 50 artırdığını gösteriyor.
Kalp sağlığına yönelik “check-up” programlarını önemseyin
Özellikle sizde, damar sertliğinin artmasına yol açan diyabet hastalığı, hipertansiyon, kolesterol ya da trigliserid yağlarının yüksekliği gibi sorunlardan birisi ya da birkaçı, ailenizde genç yaşta kalp krizi ya da felç geçiren yakınlarınız varsa, sigara kullanıyorsanız, orta yaşı da geçtiyseniz; düzenli olarak yıllık kalp kontrollerinizin yapılması gerekiyor.
İlaçlarınızı düzenli kullanın: Prof. Dr. Ender Semiz “Özellikle kan sulandırıcı, kolesterol düşürücü ya da tansiyon düşürücü ilaç kullanıyorsanız, doktorunuza sormadan kesinlikle ilaçlarınızı kesmeyin, doz değişikliği yapmayın ve ilaçlarınızı zamanında alın!
Canlı hücre duvarının önemli yapıtaşlarından biri ve tüm hormonların ana maddesi olan kolesterol, elbette canlı yaşamı için gereklidir ama bir yere kadar. Fazlası ya da yüksek riskli kişilerde ilaçlarla kolesterolün belirli seviyelerin altına çekilmemesi, kalp krizi ve felç başta olmak üzere, kalp damar hastalıklarına ciddi olarak davetiye çıkarmaktadır” diyor.