Değerli dostlarım;
Dünya bir ateş çemberinin içerisine girmek üzere. İsrail bütün gücüyle mazlumları yok edip topraklarını genişletirken öncelikle müslüman ülkeler olmak üzere bütün doğu, batı ve ABD gibi ülkeler susmakla kalmıyor üstüne üstlük İsrail’e yardım ediyorlar.
Birleşmiş milletler diye bütün dünya ülkelerinin üye olduğu kuruluşun sesi çıkmıyor çare de olamıyor.
O zaman sormak gerek Birleşmiş Milletler ne yapar?
20. yüzyılın ilk yarısında yaşanan savaşların ve barışa yönelik tehditlerin tekrarını önlemek ve uluslararası barış ve güvenliği korumak amacıyla kurulan bu örgüt neden vardır?
Birleşmiş milletler ,Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu 50 ülke ve sonradan Polonya’nın da katılımıyla 51 ülke tarafından 26 Haziran 1945 tarihinde San Francisco’da imzalanan sözleşme ile kurulmuş 24 Ekim 1945 tarihinde resmen faaliyete geçmiştir.
Birleşmiş Milletler teşkilatının 5 daimi üyesi alınan kararları veto etme yetkisine sahip olduğundan diğer çoğunluğun aslında bir anlamı da yoktur. Hani Cumhurbaşkanımız sürekli diyor ya ” Dünya beşten büyüktür”
O halde neden bu savaş durmuyor?
Demek ki dünya beşten büyük değil, o beş ülke, bütün dünyadan daha büyükmüş.
Birleşmiş Milletler topluluğu neden İsrail’i durduramıyor sorusuna verilecek tek cevap daimi üyelerin, özellikle de Amerika ve İngiltere’nin İsrail’in yanında yer almasıdır. İsrail bu yüzden şımarmak ta çağımızın insan kasabı olmayı sürdürmektedir.
Ne yazıktır ki ülkemiz yönetimi görünürde İsrail ile kavga etmekte ise de aslında kavga etmek yerine arkadan dolanıp ticaret yapmayı sürdürmektedir. Dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı diyor ki “Azerbaycan Petrolü boru hatları ile ülkemize gelmekte, bizim limanlarımızdan gemilere yüklenmekte, ondan sonrası bizi ilgilendirmemekte”
Bir Bakan’ın bu şekilde savunma yapmasına güler misin, yoksa ağlar mısın?
Bir taraftan Milli Görüş gömleğini giyeceksin, İsrail’i siyonist ilan edeceksin, katliamlarını kınayacaksın, sonra da Azerbaycan Petrolünün İsrail’e gitmesinin sizi ilgilendirmeyeceğini söyleyeceksin.
Yapmayın Allah aşkına. Bizleri aptal mı sanıyorsunuz?
Aptal değiliz, sözünüzü de özünüzü de ciğerinizi de biliyoruz. Gün gelir siz de bu milletiz tanırsınız ama çok geç kalırsınız.
Buna dense dense ‘Timsah’ın gözyaşları’denir.
Değerli dostlarım;
Ülkemizi yasa boğan NARİN kızımızın katilleri 48 gündür bulunamıyor ama Adalet Bakanı maval okuyor. ‘Bulunacak, edilecek, en ağır cezayı alacak, cek,cak, cek cak.
Emin olun batı demokrasilerinde böyle bir Adalet Bakanı üç gün sonra istifa ederdi. Ama bizde istifa edemez değil mi?
Çünkü Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sisteminde istifa yok, olsa olsa ‘görevden affını talep etmek var’
O da olursa!!!
