AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme dair açıklamalar yaptı. Ak Parti olarak Nevruz’u kutlayacaklarını söyleyen Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılacağını ifade etti. Çelik, DEM Parti heyeti ile yaptıkları görüşme için ise, “Önceliğimiz PKK’nın silahların bırakılması, kendini feshetmesidir” diye konuştu.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamasından satır başları şöyle:
“Nevruz’u Türk Dünyasından, Balkanlar, Ortadoğu’dan Mezopotamya’ya her yerde kardeşlik bayramı olarak kutluyoruz. 21 Mart günü sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla Haliç Kongre Merkezinde bir kutlama gerçekleştireceğiz. Türk Dünyasından Orta Doğu’ya Mezopotamya’ya kadar kadim bir bayram olarak kutlanmış olacak. Bütün herkesi bekliyoruz. Türkiye’nin içinden yürüyen terörsüz Türkiye sürecinde, bu Nevruzun terörsüz Türkiye hedefinde önemli bir aşama olmasını temenni ediyoruz.
“Suriye’deki olayın bizi etkilediği açıktır”
Suriye’deki her olayın bizi etkilediği açıktır. Maalesef orada günler öncesinde Esad’a bağlı bazı grupların meşru yönetime karşı saldırı gerçekleşmesi neticesinde bazı olaylar meydana geldi. Olayların neticesinde çatışmalar oldu. Burada çeşitli şekillerde kaosu tetiklemeye çalışan bazı odakların hemen harekete geçtiğini gördük. Son derece üzüldüğümüz Alevi kardeşlerimize dönük saldırılar oldu, hayatını kaybedenler oldu. Saldırıları ve gerçekleştirenleri lanetlediğimizi ifade ediyoruz.
Biz olay olduğu andan itibaren şöyle bir değerlendirme yaptık: Burada Esad artığı olarak bildiğimiz silahlı gruplar Suriye’nin meşru yönetimine karşı saldırı gerçekleştirdiler. Bu silahlı saldırıyı lanetliyoruz. Mezheplerin her biri ayrı bir okuldur. Ama siyasi mezhepçilik zehirdir. Bu kadar açık bir cümle kurduk ama maalesef bazı CHP milletvekilleri çarpıtma yaparak olayı başka bir yere taşıdı. Özellikle iki üç kişi, biz hangi grup olduğunu belirttiğimiz halde bize Alevilere Esad artığı demişiz gibi bir muamale ettiler. Bu katliamın altında Türkiye varmış gibi feci iddialar atılmaya çalışıldı. Biz siyaset yapıyoruz, bölge halkların barışı yönünde siyaset güdüyoruz. Birilerin çıkığ İsrail’in oraya müdahele etmesini istemesi hangi çıkarların peşine koşulduğunun göstergesidir.
Bizim Esad artığı dediğimiz, silahlı Esad döneminden kalan gruplardır. Terör eylemini kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin Sünni terörist ifadesi yanlıştır. Şii terörist, Alevi terörist bunların hepsi yanlıştır. Mezhebi ve etkin grubu olmaz.
Bazıları Hatay’ın kaderi ile Lazkiye’nin kaderi birdir. Biz diyoruz ki ‘günaydın’. Şimdi siyasi mezhepçilik kaldıracı bahanesiyle bundan bahsediyorlar. Yıllarda kendilerinin herhangi bilgisi olmadığı durumlarda biz Alevi, Şii, Dürzi liderlerle ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Terörist kim olursa olsun ona karşıyız.
Bugün etnik emelde radikalizm üretmeye çalışanlar daha bu konulardan haberdar değilken bile Cumhurbaşkanımız Suriye yönetimi ile geçmişte görüştüğü zaman oradaki farklı mezheplerin eşit muamele görmesinden bahsediyordu.
Azerbaycan- Ermenistan barış anlaşması
Azerbaycan, Ermenistan arasında barışın gerçekleşmesiyle ilgili olarak metinde hemen hemen bütün unsurların tamamlandığı duyuruldu. İki madde problemliydi. Kafkasya vizyonu açısından bu aşama önemli bir aşamadır. Bundan sonra Ermenistan’ın Azerbaycan’ı hedef alan yasaları ya da Anayasa maddelerini değiştirmesi de önemli olacaktır.
“Önceliğimiz PKK’nın silahları bırakması, kendini feshetmesidir’”
Bugün iki saate yakın bir görüşme yaptık. Kuşkusuz karşılıklı olarak konuşmak, birbirini dinlemek terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması için sağlıklı bir dil oluşturulması açısından son derece önemlidir. Ben nasıl bir dili tercih ettiğimizi sizlerle paylaşıyorum. Görüşmelerde önceliğimiz PKK’nın silahları bırakması kendisini feshetmesidir.
Bahçeli’nin yaptığı tarihi çağrı, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade Türkiye’nin terör belasından kurtulması için önemli bir fırsat penceresi araladı. Bundan sonra ne denirse densin şunu ifade ediyorum ki tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ilkesi çerçevesinde biz önümüze getirilen teklifleri bu çerçevede ele alacağız.
Bizim meseleye yaklaşımımız Türkiye’ye siyasi ve sosyal alandaki sorunların çözümü için demokrasi standardının yükseltilmesidir. Şuan konuşulması gereken gündem terör örgütünün silah bırakması ve kendisini feshetmesidir.
Ateşkes gibisinden, PKK’nın silahı bırakmasını doğrudan hedeflemeyen bir takım ara kategorilerin, geçiş kategorilerinin de olmaması gerekir. Bizim odağımız bu çerçevededir.”