İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, kendisini tehdit eden Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım‘a Sinan Ateş‘in öldürüldüğü yerde cevap verdi. Kendisine yönelik saldırıların 22 Ekim’de başladığını vurgulayan Dervişoğlu, uğradığı tehditler nedeniyle yetkililerce adım atılmasını istedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, kendisini tehdit eden Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’a, Sinan Ateş’in öldürüldüğü yerde cevap verdi. 8 Ocak’ta partisinin grup toplantısında PKK lideri Abdullah Öcalan ile DEM Parti görüşmesiyle başlayan süreci ‘zehir’ olarak tanımlamıştı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için de “Biz seni topaç gibi kimlerin çevirdiğini biliyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, bu sözlerin ardından Dervişoğlu’na ‘kuduz köpek’ diyerek “Git tasmanı tutanlara dansözlük yap, belanı bizden bulma.” diye tehdit etmişti.
Yıldırım’ın X’ten paylaştığı videoyu Ankara’da suikasta kurban giden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş de “Ne yaparsın Ahmet, Sinan gibi mi yaparsın?” diye yazarak paylaşmıştı.
Tüm bu gelişmelerin üzerine Dervişoğlu, Yıldırım’ın tehdidine Ankara’da Ateş’in vurulduğu cevap verdi:
Eski Ülkü Ocaklar Başkanı Sinan Ateş’in Ankara Çukurambar’da vurulduğu yerde konuşan Dervişoğlu, uğradığı tehditle ilgili sorumluları göreve çağırdı.
Dervişoğlu, şunları söyledi:
“Ben bu ahlaksızlığa cevap verirsem onlara paye vermiş olurum. Siyasi muhataplarım bellidir. Sorumluluğu olanları sorumluluklarını hatırlatmak için buradayım. Bir tehditle karşı karşıya bırakıldım. Adresimi bilemeyebilirler, onların en iyi bildiği yer basın toplantısını düzenliyorum. Tehdidin üzerinden 16 saat geçti.
Üzerinden 16 saat geçmiş olmasına rağmen Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı tarafından atılmış bir adım yoktur. Bir tweet’ten, dil sürçmesinden, köşe yazısından insanları sabaha karşı evinden alıp savcılığa götüren sorumlular bugün neden vaziyet almıyorlar bunun cevaplanmasını istiyor ve kendilerini görevlerini doğru biçimde yapmaya davet ediyorum.
“Bazı insanların suç işleme veya suça azmettirme imtiyazları ve özgürlükleri mi var?”
Korkuyorlar mı? Öyleyse kimden? Bu katillerin, tehditkarların hamilerinden mi çekiliyorlar? Biz anayasal hakkımızı kullanarak siyaset yapıyoruz. Bu suçlar sıradan suçlar değil. Bazı insanların suç işleme veya suça azmettirme imtiyazları ve özgürlükleri mi var? Can ve mal güvenliğimiz TBMM’deki sıfatlarımızdan değil vatandaşlık haklarımızdan kaynaklanıyor.”
“Müsavat Dervişoğlu Ankara’nın sokaklarında gezemeyecek öyle mi? Havanızı alırsınız”
Kendisine yönelik saldırıların Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’deki Abdullah Öcalan açıklamasından sonra başladığını belirten Dervişoğlu, “Şahsıma yöneltilen saldırılar ne zaman başladı? Her şeyin miladı 22 Ekim’dir. Abdullah Öcalan’a TBMM’de kürsüde söz hakkı verilmesine talep edildiği noktada ona karşı duruşumdan dolayı bir tehdidin muhatabı oldum. Abdullah Öcalan TBMM’ye gelip konuşacak ona umut hakkı vaat edilecek ama Müsavat Dervişoğlu Ankara’nın sokaklarında gezemeyecek öyle mi? Havanızı alırsınız” dedi.
“Bu cüret nereden kaynaklanıyor?” diye soran Dervişoğlu, üniter yapının korunması ve demokrasi için mücadele edeceklerini belirtti ve şunları söyledi:
“Biz hep konuşan Türkiye ve demokrasi çağrısı yaptık. İktidara payanda olmakla yetindiği için MHP bizim siyasi rakibimiz ve muhatabımız bile değildir. Kendilerini bugün karşı karşıya bulundukları panik halinden uyanmaya davet ediyorum. Şahsımın tehdit edilmesi umrumda değildir. Üniter devlet yapımıza halel getirecek her adıma karşı çıkacağıma söz veriyorum.
Bu cüret nereden kaynaklanıyor? Nereden beslenmektedirler? Bu ucube rejim, tek adamlık anlayışı tetikçileri içeri yollayıp azmettiricileri dışarıda gezdiriyorsa yazıklar olsun bu memleketin adalet nizamına. Bizi yıldırmak, korkutmak istiyorlar. Biz ilk kez tehdit ve saldırıyla karşılaşmadık. Türkiye’de istibdata asla geçit vermeyeceğiz ve yolcuğumuzu adalet, eşitlik ve hürriyet için sürdürmeye devam edeceğiz.”