Ayhan Bora Kaplan liderliğindeki suç örgütünün yargılanmasına devam edildi. Ankara 77. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ve suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Bora Kaplan ile bağlantılı kara para aklama davasının duruşmasında tutuklu sanıklardan Erhan Arslan, Murat Abaz ve Savaş Akçay yurtdışı yasağı konularak, Ozan Can Yıldız ve Hıncal Alper Tansu ise ev hapsi ile tahliye edildi.
Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan hakkında açılan kara para aklama davasına geçtiğimiz Perşembe günü devam edildi. Ankara 77. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen; 12’si tutuklu, 6’sı firari 38 sanıklı davanın son duruşmasında mazeret dilekçesi gönderen Ayhan Bora Kaplan katılmadı. Davanın Çarşamba günkü oturumunda sanıkların savunmalarının tamamlamasının ardından savcı mütalaasını verdi ve bu mütalaaya karşı beyanların alınmasına geçildi.
“Cezaevinde insanlar yerlerde yatıyor, bir kelimeyle bu kadar kolay olmamalı”
Bolvadin Cezaevi’nden SEGBİS’le bağlanan Hıncal Alper Tansu, Günay Ankara isimli mekanda yüksek insanların düğünlerini yaptığını, 14 Ekim 2023’te şirketine el konduğunu, 3 ay TMSF ile el ele kol kola çalışarak işleri yürüttüklerini anlatıp şunları söyledi:
“MASAK raporunu bekledik. Rapor çıktı, çok doğru ve iyi tespitler vardı. Şans oyunlarındaki zararıma kadar koymuşlar. Ama şanssızlığımız, analizde bir kısım sosyal paylaşımlarla ilgili yanlış analiz yapılmasıydı. Dosyamı hazırlayıp KOM’a derdimi anlatmaya çalıştım, Savcının kapısını aşındırdım. Savcı, ‘Siz gidin, biz alacağımız zamanı biliriz.’ dedi. Hazırlanıp bekledim. 4 Mart’ta kapım çalındı ve Savcıya çıkarmadan Sulh Ceza’ya götürdüler. Sosyal medya paylaşımlarından Günay Restaurant’ın Bora Kaplan’ın olduğu kanaatine varılmış. Kanaatle tutuklandım.”
Hıncal Alper Tansu, Savcının, tutukluluğun devamı yönündeki mütalaasına da şöyle tepki gösterdi:
“İtibarımızı, kariyerimizi, özgürlüğümüzü, paramızı aldınız. Üç gündür kendimizi anlatıyoruz. Bilmiyorum Savcı bizi ne olarak görüyor, 22 saniyede ‘tutukluluğa devam’ diyor. Ya ‘Suçun şu, açıkla.’ desin. Kurban olduğum Savcı, her şeyımizi aldınız. Cezaevinde insanlar yerlerde yatıyor, bir kelimeyle bu kadar kolay olmamalı. Ben burasını Bora Kaplan’dan parayla aldım, parasını ödedim. Onun parasını aklamadım. Savcı bir okusun ya. Batırdınız ya. Siz esnafı cezaevine suç işlesin diye atıyorsunuz.”
“Okumadığım kara para kitabı kalmadı”
Tutuklu sanıklardan Murat Abaz, okumadığı kara para kitabı kalmadığını, ama hala anlayamadığını bildirirken, avukatı Soner Dalkıran şunları kaydetti:
“7 Eylül’de ‘büyük, sansasyonel operasyon, yeni Civangete’ denirken dağ fare doğurdu. Örgüt var, bu örgüte üye lazım diyerek gerekli gereksiz, Bora Kaplan’a selam verenden aile fertlerine kadar üye bulundu. Tavuğun suyunun suyu. İddianameyi polisin hazırlaması fonksiyon gaspıdır. Hani sanıkların şirketlere çöktüğü söyleniyor ya; maalesef müvekkillerin şirketlerine çöküldü.”
“Yerli ve milli üretim yapmak için şirketler kurdum”
Jeoloji Mühendisi olan Ozan Can Yıldız, yerli ve mili üretim yapmak için şirketler kurduğunu, Akkuyu Nükleer Santrali’ne iş yaptığını, ama bu soruşturma yüzünden Akkuyu’ya girişinin yasaklandığını anlatıp, “Burada her şey yanlış, eksik. Felakete sürükleniyoruz, sürüklendik. İddianame FATF ile başlıyor, FATF ile bitiyor. Ülkemizin gri listeden çıkması için 244 gündür tutukluysam, bunu kabul ederim. Ülkem için bir şey yapmış olurum.” ifadelerini kullandı.
Ozan Can Yıldız, ağlayarak şunları anlattı:
“Bir gazeteci, ‘Allah belanı versin, bir de şirketin adını Ayyıldız koymuşsun.’ dedi. Ay ortağımın adı, Yıldız soyadım. Kimseye borcum yok, kimseyi dolandırmadım, kimseye rüşvet vermedim, kimsenin kara parasını aklamadım. Kayyım atandığından bu yana firmam aynı işleri yaptı. Ama benim onurum, şerefim bitti. Aramızda mühendisler, öğretmen, esnaf var. Bizden nasıl kriminal örgüt çıkardınız? Sizden tahliyemi değil onurumu, şerefimi istiyorum.”
Akşamın geç saatlerinde kararı açıklayanhakim, tutuklu sanıklardan Erhan Arslan, Murat Abaz ve Savaş Akçay’ın yurt dışı adli kontrol tedbiri, Ozan Can Yıldız ve Hıncal Alper Tansu’nun ev hapsi ile tahliyesinin, adli kontrole tabi tutuksuz sanıklardan bir bölümünün adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasının, Kaplan ve Barış Kurt dahil diğer sanıkların tutukluluk halinin devamının kararlaştırıldığını bildirdi.
Ayrıca şirketler ve mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin kaldırılması talebi reddedilirken MASAK raporunun üç kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesi kararı alındı. Duruşma 25 Şubat’a ertelendi.