13 Mart 2025, Perşembe

AYM’den ‘seccade ihlali’ kararı: 100 bin TL tazminat

Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan K.K, seccade olarak kullandığı battaniyeye el koymak isteyen infaz koruma memuruna karşı çıktı. Bu nedenle  ”şiddete uğradığı”nı iddia eden K.K., Anayasa Mahkemesi‘ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM, fiziksel şiddet uygulanarak  ”kötü muamele yasağının usul boyutu”nun’ ihlal edildiğine karar verdi. K.K’ya 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu‘nda kalan tutuklu K.K, altına muşamba dikerek seccade olarak kullandığı battaniyesine genel arama sırasında el konulmasına karşı koydu. Bunun üzerine infaz koruma memurları tarafından şiddete uğradı. Trabzon Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi’ne götürülen K.K.’ya, ortopedi uzmanı muayenesi sonucu yumuşak doku zedelenmesi teşhisi konuldu. Kolunun alçıya alındığını ifade eden K.K, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Başsavcılık, suç duyurusuna dair “kovuşturmaya yer olmadığına” kararını verdi. K.K’nın Trabzon 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne yaptığı ‘kararın kaldırılması talebi’ de reddedildi.

Kararı, AYM’ye taşıdı

Yargı sürecinin bu şekilde kesin sonuç kazanması sonrası K.K, AYM’ye “kötü muamele yasağı ihlali” gerekçesiyle bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme’nin K.K hakkında verdiği karar, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer aldı. AYM’nin gerekçesinde şu tespitlere yer verildi:

”Somut olayda söz konusu battaniyeye kurum malına zarar verildiği gerekçesiyle el konulduğu anlaşılmıştır. Battaniyeye el konulmasının başvurucunun ibadet etme hakkını engellemek amacıyla yapıldığını gösteren bir husus yoktur. Bunun haricinde Ceza İnfaz Kurumunca başvurucunun ibadet etme hakkının engellendiğine ilişkin bir durum da söz konusu değildir. Başvurucu da battaniyeye el konulması nedeniyle ibadet etme hakkından tamamıyla mahrum kaldığını da iddia etmediğinden başvurucunun ibadet özgürlüğüne yönelik açık ve görünür bir ihlalin olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

Ayrıca başvurucu, Ceza İnfaz Kurumunda belli bir tarihe kadar geçen sürede din görevlisi ile görüştürülmediğini ve dini kitaplara erişiminin engellendiğini ileri sürmüştür.

Başsavcılık, başvurucunun ifadesini almamış; olayın gerçekleşme koşullarının tespiti için gerekli olmasına rağmen olay hakkında görgüye dayalı bilgiye sahip olabilecek tutuklu ve hükümlülerin beyanına başvurmamış, sadece Ceza İnfaz Kurumundan elde ettiği bilgi ve belgeler ile şüpheli infaz koruma memurlarının beyanlarına dayanarak soruşturmayı sonuçlandırmıştır. Kanuni Hastanesinde yapılan muayene nedeniyle düzenlenen belgede BT’ye başvurulduğunun ve elde edilen görüntüde kırık olmadığının belirtilmesi sözü edilen belgenin soruşturma dosyasında bulunmaması nedeniyle sonuca etkili değildir.

Son olarak belirtmek gerekir ki Başsavcılıkça verilen kararda somut olayda infaz koruma memurlarının zor kullanma yetkilerini kullanabilecekleri hallerden hangisinin bulunduğu açıklanmamıştır. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”

Anayasa Mahkemesi, K.K.’ya ayrıca 100 bin lira manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.

önce gerçek
Beğenebilirsiniz
tümü

Nihal Olçok: Gördüğüm kadarıyla bir devlet projesiydi bu, herkes muradına erdi (I)

(1. BÖLÜM) Bugün 15 Temmuz… Türkiye’nin tarihinde eşi olmayan karanlıkta bir gün. O günden geride, soru işaretleriyle bir anne kaldı, 16 Temmuz’a geçemeyen, hep 15 Temmuz’da...