back to top
5 Ekim 2025, Pazar

Barış Boyun silahlı suç örgütüne 304 sanıklı yeni iddianame: Daltonlar çetesi ayrılığı ve örgütün 15-20 yaş gençleri üye seçmesi

Barış Boyun silahlı suç örgütüne yönelik yeni bir iddianame daha hazırlandı. Bu son iddianamede, çetenin Daltonlar ayrılığı, uluslararası bağlantıları ve adli süreçlere müdahale etme girişimlerine yer verildi. İddianamede yer alan sanıklar için bin 281 yıla kadar hapis cezaları istendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Barış Boyun suç örgütüne yönelik hazırlanan yeni iddianame, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 304 sanığın yer aldığı iddianamede suç örgütü üyelerine toplamda bin 281 yıl hapis cezası talep edildi. Silahlı örgütün, “uyuşturucu ve silah ticareti”, “kasten öldürme”, “tehdit” ve “yağma” eylemlerine kadar 120’nin üzerinde suça konu eylemi gerçekleştirdiği iddia edildi.

İddianamede, çetenin hiyerarşik yapısı, polisten kaçış taktikleri, iletişim kurma biçimleri, finansal kaynakları ve propaganda yöntemleri gibi birçok konu da yer aldı.

Çetenin ayrıca, uluslararası alanda faaliyet göstererek Sırp mafya gruplarıyla işbirliği yaptığı ve Sırp Suç Örgütü Skaljari’nin lideri Jovan Vukotic cinayetini taşeron olarak işlediği de ileri sürüldü.

Marmara Cezaevi (Silivri) yerleşkesinde 23 Şubat 2026’da başlayacak olan davanın ilk duruşmasının ortalama bir ay sürmesi bekleniyor.

304 sanıklı yeni dava

167 kişinin şikayetçi olarak yer aldığı iddianamede, aralarında suç örgütü lideri Barış Boyun, tutukluların ve hakkında adli kontrol verilenler dahil 304 sanık var.

Çetenin hiyerarşik yapısı anlatıldı

İddianamede, hiyerarşik yapısına yer verinle suç örgütünün lideri de Barış Boyun olarak aktarıldı.

Suç örgütü yapılanmasının temeli, lider ve yöneticiler tarafından verilen talimatların alt kadroya iletilerek suç faaliyetlerinin icra edilmesi şeklinde.

Suç örgütü üyelerinin lider ve yöneticilere mutlak bir bağlılık ve itaat gösterdiği, talimatlara harfiyen uyduğu belirtilen iddianamede, lider ve yöneticilere hitap şeklinin “abi” olmasının da bu hiyerarşik yapıyı gözler önüne serdiği anlatıldı.

Örgüt içi iletişimin net bir emir-komuta yapısı içinde gerçekleştiği, bu durumun örgütün hiyerarşik yapısının yumuşak bile olsa olmazsa olmazı olduğu kaydedildi.

Suç örgütünün iletişim şekli

Soruşturma dosyasında çetenin, bir iletişim sistematiği, savunma ve bilgi toplama sistematiği kurduğu belirlendi. Silahlı eylemlerden önce yurt dışındaki lider ve yöneticilerin telekonferans yöntemiyle örgüt üyeleriyle bir araya geldiği ve eylemlerle ilgili görüşmeler yaptığı tespit edildi.

Örgütün, yakalanmamak için normal telefon ile iletişim kurmadığı tutanaklarda yer aldı.

Avukatlar aracılığıyla ‘talimat’ iddiası

İddianamede dikkat çeken bir diğer bilgi ise, örgütün adli süreçlere müdahale etme girişimleri oldu.

Silahlı suç örgütü yöneticilerinin talimatıyla, yakalanan üyelere karakola veya emniyete götürülmeden önce avukatların gönderildiği öne sürüldü.

Avukatlar aracılığıyla çete üyelerine hangi şekilde ifade vereceklerinin talimatı iletildi ve üyelerin bu talimatlar doğrultusunda hareket ettiği iddia edildi.

Yakalanan örgüt üyelerinin, örgüt hiyerarşisinden duydukları korku nedeniyle beyanda bulunamadıkları da aktarıldı.

İddianamede, suç örgütü yöneticilerinin talimatıyla örgüt üyelerine talimatla ifade vermeye zorladığı tespit edilen avukatlar hakkında da işlem başlatıldığı anlatıldı.

“Yüksek düzeyde gizlilik”

Barış Boyun’un yönettiği silahlı çetenin, kolluk kuvvetlerinin operasyonlarına karşı yüksek düzeyde gizlilik ve tedbir stratejileri geliştirdiğine de iddianamede yer verildi.

Çete, hem kendi tecrübelerinden hem de medyaya yansıyan polis operasyonlarından ders çıkararak, en az zayiatla atlatmayı amaçlayan önlemler aldı.

İddianamede, çetenin eylemlere giderken, üyelerinin telefonlarından GSM hatlarını çıkardıkları ve iletişim için taşınabilir Wi-Fi cihazları kullandıkları bilgisine yer verildi. Örgütün, bu yöntemle fiziki takip ve dinlemeyi zorlaştırmayı amaçladığı anlatıldı..

Örgüt yöneticilerinin büyük çoğunluğunun kendi adlarına hat kullanmaktan kaçındığı; bunun yerine başkasının adına çıkarılmış hatları veya yabancı ülke hatlarını tercih ettikleri de soruşturma dosyasında yer aldı.

Sanıkların genel olarak üçüncü şahıslar veya yabancı uyruklu kişiler adına kayıtlı hatları kullandığı, bu durumun dinleme raporlarında yer aldığı aktarıldı.

Öte yandan örgüt üyelerinin, takibi güç olan WhatsApp ve FaceTime gibi şifreli programlar üzerinden haberleşmeye çalıştığı da öne sürüldü.

Polisten kaçış taktiği

İddianamede, çete üyelerinin sürekli silahlı gezmeleri ve çeşitli suçlardan kayıtlarının bulunması nedeniyle polis uygulamalarından daimi olarak kaçtıkları ifade edildi.

Örgüt üyeleri, herhangi bir yerde polisin uygulama yaptığını görmesi, haber alması ya da denk gelmesi durumunda, diğer üyelerini arayarak durumu bildirme mekanizması kurduğu ve bu durum kaçış stratejisinin önemli bir parçasını oluşturduğu dile getirildi.

İddianamede, yakalama kararı olan çete elemanlarının yakalanmasını engellemek amacıyla, yanlarında bekçi veya polis memurlarını taşıdıkları dahi anlaşıldığı vurgulandı.

Örgütün finansal kaynağı

İddianamede, liderliğini Barış Boyun’un yaptığı çetenin sürekliliğini sağlamak amacıyla başta İstanbul olmak üzere, “silah ticareti”, “uyuşturucu madde imal ve ticareti”, “hırsızlık”, para karşılığında “kasten öldürme” ve “yağma” gibi suçlardan finansal kaynak sağladığı da ileri sürüldü.

İddianamede, örgütün, uyuşturucu trafiğini yönetmek için Bahadır Akdağ ve Tolga Gültepe’yi görevlendirdiği, silah ticaretinin başında ise Barış Boyun’un ağabeyi Zafer Boyun’un bulunduğu öne sürüldü.

Daltonlar ayrılığı

Soruşturma dosyasında örgütün daha önce düzenlenen iddianameler sonrasında kendi yapısında önemli değişikliklere gittiği tespitine yer verildi.

İddianamede, örgüt içinde yönetici pozisyonunda olan Bahadır Akdağ ve Beratcan Gökdemir’in liderliğindeki “Daltonlar” olarak bilinen kanadın, Barış Boyun suç örgütünden ayrılarak bağımsızlığını ilan ettiği kaydedildi.

Bu ayrılığın ardından her iki çete arasında sürekli olarak silahlı eylemlerin yaşandığı belirlendi. İddianamede, bu iç çatışmalar ve yeni yapılanma da başsavcılığın yeni soruşturma konusu oldu.

Ölüm tehdidi

Örgüt üyelerinden alınan ifadelerde, şüphelilerin avukatlarının zoruyla ifade vermeye çalıştığı ve ceza infaz kurumundaki örgüt üyelerinin hesaplarına örgüt avukatları aracılığıyla zorla para yatırıldığı da tespit edildi. Ayrıca “etkin pişmanlıktan” yararlanmak isteyen çete üyelerinin ailelerinin ölümle tehdit edildiği iddianamede yer aldı.

Uluslar arası faaliyetler de anlatıldı

Ayrıca Barış Boyun örgütünün Avrupa’da uyuşturucu ticareti yaptığı, Sırp Suç Örgütü Kavaka’dan taşeronluk hizmeti aldığı iddiası iddianamede yer aldı.

İddianamedeki bir diğer ayrıntı ise Barış Boyun çetesinin Kavaka grubuyla işbirliği yaparak, rakip çete Skaljari’nin lideri Jovan Vukotiç’i 8 Eylül 2022’de İstanbul Şişli’de öldürdüğü belirtildi.

Sosyal medya propaganda aracı

İddianamede, örgütün diğer örgütlerden belirgin farkının üyelerini 15-20 yaş aralığındaki gençlerden seçiyor olması olarak gösterildi.

Bu gençlerin bilgisayar oyunları ve internet dizilerinden etkilenerek suç örgütüne katıldığı, çete içinde “Kamikaze Dronu” gibi kullanılarak hiçbir ayrım gözetmeksizin silahlı eylemleri gerçekleştirdikleri tespit edildi.

İddianamede, Barış Boyun çetesi üyelerinin, Facebook, Instagram ve TikTok gibi platformlarda “İstanbul’un sefiri, “Sokakların hakimi”, Barış isteyen Boyun eğecek” gibi paylaşımlar yaparak kara propaganda yaptıkları belirtildi.

Bu paylaşımlarla, suça meyilli genç kitleyi etkileyerek çeteye katılım sağladıkları vurgulandı.

Doğal afetleri de kullanmışlar

Soruşturma dosyasında, örgütün suçtan elde ettikleri gelirle doğal afet bölgelerine yardım kamyonları gönderdiklerine dair paylaşımlar yaptığı belirlendi.

Bu paylaşımlarla örgütün insanların maneviyatını sömürdüğü ve kamuoyunun kendisi üzerindeki bakış açısını yumuşatmaya çalıştığı da aktarıldı.

Liderler yurtdışına kaçtı

Ayrıca iddianamede yer alan bilgilere göre; suç örgütü lideri Barış Boyun’un yöneticiler Bayram Demir ve Beratcan Gökdemir ile birlikte Gürcistan’a kaçtığı belirtildi.

Takip ve operasyonlar sonucunda, kırmızı bültenle aranan Barış Boyun ile birlikte yöneticiler Bayram Demir ve Tolga Gültepe’nin 22 Mayıs 2024 tarihinde İtalya’da tutuklandığı belirlendi.

Çetenin diğer önemli isimleri olan Bahadır Akdağ ve Zafer Boyun’un ise halihazırda cezaevinde tutuklu bulunduğu kaydedildi.

önce gerçek

Bu Haberi Paylaş

İhsan Eliaçık ile Kürsü Sohbetleri izle
Beğenebilirsiniz
tümü

Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne: İktidarın Suriye ile ilgili verdiği son kararın ve attığı adımların çok doğru olduğu kanaatindeyim (I)

Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne duruşuyla, savunduğu değerlere karşı ödediği bedellerle hem Türk medyasında hem de Türk siyasetinde önemli bir isim. Siyaset bilimi uzmanı Türköne...