back to top
19 Eylül 2025, Cuma

Erdoğan’ın eski başdanışmanı İlnur Çevik’ten Külliye dedikoduları:

Erdoğan kimin için ‘Bunu evlendirin’ dedi

Bıyık mecburiyeti

Tartışılan erken seçim yorumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın bir dönem başdanışmanlığını yapan İlnur Çevik, Külliye’deki ortamı aktardı. Çevik bir başdanışman gözüyle Beştepe’deki çalışma şeklini, danışmanların görevlerini, Erdoğan ile gerçekleştirdiği toplantıyı anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 yıl boyunca “başdanışmanı” olarak görev yapan İlnur Çevik, Saray’da yaşadığı anları anlattı.

T24’ten Nursun Erel’e konuşan Çevik, seçim tartışmalarına girdi. En yakın zamanda erken seçim olması gerektiğini belirten Çevik, “Türkiye’yi seçime götürüp sistemi rayına oturtması şart, eğer torunlarını şu kadarcık! bile seviyorsa bunu yapmalı, aksi halde eyvah” dedi.

Gündemdeki yeni sürece ilişkin de fikirlerini açıklayan Çevik, “Dolmabahçe Süreci (*) nasıl büyük bir hayal kırıklığı ile son bulduysa şimdi de böyle olacak” ifadelerini kullandı.

Göreve nasıl geldi?

Saray’da geçirdiği zamanlarda ne yaptığını da aktaran Çevik, Külliye’deki çalışma biçimini, üyesi olduğu istişare kurulunun neler yaptığını, danışmanların görevini ve Erdoğan ile yaptığı görüşmeleri anlattı:

Hacettepe Üniversitesinde rektör danışmanı olduğum sırada Hasan Doğan (özel kalem müdürü) çağırdı, ‘Cumhurbaşkanımız görüşecek’ diye, kalktım Külliye’ye gittim, kapıda müthiş bir kalabalık var, meğer Cumhurbaşkanı o gün muhtarları kabul ediyormuş, polis geldi bana, ‘Siz nerenin muhtarısınız?’ diye sordu, ‘Hacettepe’nin muhtarıyım’ dedim, işte öylece özel kaleme çıktık. Ardından ‘Cumhurbaşkanı bekliyor’ denildi, içeri alındım, bana ‘Elini taşın altına koyar mısın?’ diye sordu. Ertesi gün kongre var, yani Ahmet Davutoğlu’nu gönderecekleri, Binali Yıldırım’ı başbakan yapacakları kongre, ben sandım ki, ‘Partiyi yeniden adam edeceğiz’ ama dedi ki, (Cumhurbaşkanı) ‘Ben Yüksek İstişare Kurulu kuracağım sen de üye olur musun?’

Erdoğan ile ilk ve son toplantı

Beni önce Yüksek İstişare Kurulu’na alacaklardı, sonra Fahri Kasırga (önceki genel sekreter,) ‘Anayasa engel oluyor, kuramıyoruz’ dediği için olmamıştı. Sonradan kurdular ama oraya uzmanlığı olmayan bir ekibi TBMM başkanlarını filan aldılar. E, uzmanlık yoksa kurul ne üretebilir? Ardından 10 tane kurul oluşturuldu, beni de Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu’na almışlar. O gün kurulda Cumhurbaşkanı herkese teker teker, ‘Kaç çocuğun var?’ diye sordu, ben ‘Beş kızım var’ dedim, sıra Gülnur Aybet’e gelince, ‘Ben evli değilim’ dedi, Cumhurbaşkanı döndü bizlere, ‘Bunu evlendirin’ dedi. O gün kendisini ilk ve son kez görmüş olduk, bir daha toplantıya katılmadı, toplantıları İbrahim Kalın yönetiyordu.

“Otel odalarında oturuyoruz”

Birçok dış geziye gittik ama aynı uçağa binmedik. Cumhurbaşkanı ayrı bir uçakla bakanlarıyla gidiyor, biz ayrı gidiyorduk başdanışmanlar olarak, Oralara gidiyoruz ama ne için gidiyoruz? Ne yapacağımızı filan da bilmiyoruz. Otel odalarında oturuyoruz. Önceden temaslar yapılıp bize randevu alınsa mesela, orada görüşmeler yapabilseydik. Bu hiç olmadı. Turistik gezi bile olamadı çünkü elçiliğin bize verecek arabası yoktu.

Külliye’nin hastanesi var mı?

Bir ameliyathane var ama o fikir Turgut Özal’ın ani ölümünden sonra gelişti. Aslında 7 bin kişinin çalıştığı yerde hastane olmaz mı? Külliye’nin de kendi hastanesi var poliklinik gibi. Başı ağrıyan, grip olan gider.

“Bıyık” baskısı

Çevik, “Cumhurbaşkanının ilginç bir tutumu var, örneğin Atatürk sözcüğünü hiç kullanmaması?” sorusuna şu yanıtı verdi:

Evet öyle bir takıntısı var, hep Mustafa Kemal hep Mustafa Kemal. Atatürk demesi zor olmasa gerek ama ancak zor zamanlarda kullanıyor o sözü.  Bıyık takıntısı da var, onun gibi. Çevik, “Külliyede bıyıksız adam yok. Benim dışımda yoktu. Ben de kemoterapi geçirmiştim, o yüzden çıkmıyordu bıyığım. Benim kaç defa önümde oldu, ‘Bıyık bırakılacak’ dedi (Cumhurbaşkanı) hatta Mevlüt Çavuşoğlu bile bıyık bırakmak zorunda kaldı. Hasan Doğan da bıyık bıraktı” dedi.

“Bunu evlendirin”

Sonra da Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu’nda görev almasıyla ilgili şöyle konuştu:

Beni de Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu’na almışlar. O gün kurulda Cumhurbaşkanı herkese teker teker, “Kaç çocuğun var?” diye sordu, ben “Beş kızım var” dedim, sıra Gülnur Aybet’e gelince, “Ben evli değilim” dedi, Cumhurbaşkanı döndü bizlere, “Bunu evlendirin” dedi. O gün kendisini  ilk ve son kez görmüş olduk, bir daha toplantıya katılmadı, toplantıları İbrahim Kalın yönetiyordu.

Haberin tamamı: https://m.t24.com.tr/yazarlar/nursun-erel/kulliye-ye-iceriden-bakis-eski-basdanismani-ilnur-cevik-ten-erdogan-a-sistem-yurumedi-turkiye-yi-secime-goturmeli,49618

önce gerçek

Bu Haberi Paylaş

İhsan Eliaçık ile Kürsü Sohbetleri izle
Beğenebilirsiniz
tümü

Prof. Dr. Türköne: İnsan sağa sola savrulabilir, yanlış yerlerde durabilir, önemli olan birey olarak hata yapmamak (II)

Siyaset bilimci Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne ile röportajın ilk bölümünde Türk siyasetini ve Suriye meselesini konuşmuştuk. Şimdi ise konumuz hem genel hem de biraz özel. Konumuz adalet, hukuk,...