21 Aralık 2024, Cumartesi

İddianamede dehşet detaylar: Yenidoğan çetesinin hemşiresi itiraf etti… 

Yenidoğan çetesi gündemi sarstı. Çeteye ilişkin hazırlanan iddianamedeki detaylar insanları dehşete düşürüyor. İddianamede “doktor yerine epikriz raporu yazdığı, usulsüz ilaç satışı yaptığı” ileri sürülen hemşire Hakan Doğukan Taşçı,usulsüzlüğü itiraf etti. Taşçı: “Beni usulsüz işlerin içine sokan kişi doktor Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyordu. Ben de çocukların sağlığı için elimden geleni yapıyordum. İşler iyice çığrından çıktıktan sonra, çocukların sağlığı tehlikeye girdikten sonra bu kişi ile sürekli tartıştım.” diye konuştu. 

Taşçı, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’i CİMER’e kendisinin şikayet ettiğini anlattı. Taşçı, “Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı” dedi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nnca hazırlanan ve 12 bebeğin SGK’dan daha fazla para almak için ölüme gönderildiği iddia edilen iddianamede önemli ifadeler yer aldı. İddianamede 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları öne sürülen çetenin liderliğini doktor Fırat Sarı’nın yaptığı kaydedildi. Çetenin sevk ve idaresini doktor İlker Gönen ile ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtildi. 

“Anaç, SGK’dan fazla para almak”

İddianamede, suç örgütünün esas amacının kontrol altına aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemiyle oynamalar yaparak SGK’den üst sınırdan ödeme almak olduğu kaydedildi. 

Doktorlar hakkında 582 yıl 9’ar aya kadar hapis talebi

Şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları, Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapsi isteniyor.

Hemşire itiraf etti: 

”Çete faaliyetleri çerçevesinde doktor yerine epikriz raporu yazdığı, usulsüz ilaç satışı yaptığı” ileri sürülen ifadesi iddianameye giren hemşire Hakan Doğukan Taşçı ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’i, CİMER’e kendisinin şikayet ettiğini aktardı. Taşçı, “Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı” dedi.

Hemşire, örgüt lideri doktor Fırat Sarı’yı suçladı 

27 yaşında ve lise mezunu olan Hakan Doğukan Taşçı, sağlık üzerine faaliyet gösteren bir şirketin sahiplerinden biri olarak görünüyor.  Taşçı’nın iddianameye giren ifadelerinden bir bölümü şu şekilde: 

“Beni usulsüz işlerin içine sokan kişi doktor Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyordu. Ben de çocukların sağlığı için elimden geleni yapıyordum. İşler iyice çığrından çıktıktan sonra, çocukların sağlığı tehlikeye girdikten sonra bu kişi ile sürekli tartıştım.

“Bebekleri para kazanmak için şehir dışı sevk ettiler”

Gıyasettin Mert Özdemir 112’de ambulans şoförü olarak çalışır. Ben bu kişiyi CİMER’e şikayet ettim. Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı. Birçok özel hastane ile iş yapar. Genelde hastanelerde başhekimlerle, hastane müdürleri ile anlaşarak, hastanelere dışarıdan yeni doğan bebeklerin yatışını yaptırıyor ve bu işten kar elde ediyor.

Bu işlemlerde hastanenin yeni doğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan, sadece para kazanmak için bebeklerin canını tehlikeye atarak hastanelere sevkini yapıyor. İstanbul dışı sevk organizasyonu için de Serdar Yüksel isimli şahsı kullanıyor.”

önce gerçek
Beğenebilirsiniz
tümü

Nihal Olçok: Gördüğüm kadarıyla bir devlet projesiydi bu, herkes muradına erdi (I)

(1. BÖLÜM) Bugün 15 Temmuz… Türkiye’nin tarihinde eşi olmayan karanlıkta bir gün. O günden geride, soru işaretleriyle bir anne kaldı, 16 Temmuz’a geçemeyen, hep 15 Temmuz’da...