“Şüpheliler örgütlü yalan söylediler, kayıp Narin’in bulunmasını engellediler” denilip 15 şüpheliye 5 yıla kadar hapis istendi
Tutuklu amca Salim Güran’ın eşi ve işçisi tahliye edildi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Narin Güran (8) cinayetine ilişkin yürütülen soruşturmayı tamamladı. ‘Suçluyu kayırma’ suçundan şüpheli 3’ü çocuk 15 kişi hakkında iki ayrı iddianame hazırlandı. İddianamede, şüphelilerin Narin’in kaybolmasıyla ilgili örgütlü olarak yalan söylediği, kamu görevlilerini yanlış yönlendirdiği ve cesedin bulunmasını bu şekilde engelledikleri iddia edildi. Şüphelilerin 6 aydan 5’er yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edildi. Tutuklu olan ve 15 şüpheli arasında yer alan Hediye Güran ve Salim Güran’ın işçisi R.A. (16) tahliye edildi. Böylece ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 tutuklu kaldı.
Diyarbakır Bağlar ilçesi Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustos 2024’te kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetinde süren soruşturma tamamlandı.
Çocuk şüphelilere ayrı iddianame
8 yaşındaki Narin’in öldürülmesine ilişkin 3’ü çocuk 15 şüpheli hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca iki ayrı iddianame yazıldı. Başsavcılık tarafından hazırlanan 2 iddianameden biri Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesine, 18 yaşından küçük 3 şüpheli hakkındaki diğer iddianame ise 2’nci Çocuk Mahkemesine gönderildi. İddianamelerde 15 şüpheli hakkında ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar ayrı ayrı hapis cezası talep edildi. 15 şüpheli içerisinde yer alan tutuklu şüpheliler Hediye Güran ve Salim Güran’ın işçisi R.A. (16) hakkında ise tahliye kararı verildi. Bu şekilde bu suçtan tutuklu kalan sayısı 6’ya indi.
Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede ‘Suçluyu kayırma’ suçundan tutuksuz yargılanan Barış Güran, Kurtuluş Güran, İbrahim Halil Güran, Ömer Faruk Güran, Hediye Güran ve Şeyma Kaya ile aynı suçtan tutuklu olan Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya, Muhammed Kaya’nın gördüklerini iddia ettikleri saatte Narin Güran’ı görme ihtimallerinin olmadığı belirtildi. Dosya kapsamında alınan ifadeler ile toplanılan deliller dikkate alındığında, Narin Güran’ı muhtemel ölüm saatinden sonra gördüğünü zaman belirtmek suretiyle beyan eden şüphelilerin birbirlerinden haberli olarak zaman bildirdikleri kaydedilerek, “Nitekim ifadeleri irdelendiğinde belirtilen zamanların birbirlerinden farklı ve bir sıralama içerisinde olduğu, ancak gördüklerini iddia ettikleri zaman diliminde Narin Güran’ı görme ihtimallerinin bulunmadığı, bu haliyle şüphelilerin belli bir organizasyon içerisinde planlı hareket ettikleri ve önceden aldıkları karar ile Narin Güran’ın bulunmasına yönelik arama tarama faaliyetlerini sekteye uğratmak, zora sokmak ve şüphelilerin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla hareket ederek kronolojik sıralama içerisinde zaman belirttiklerinin anlaşıldığı, bu hareketleriyle arama tarama faaliyetlerinin vermiş oldukları zaman diliminden sonraki zamana odaklanmasını sağladıkları, bunun da Narin Güran’ın cansız bedeninin geç bulunmasına ve dolayısıyla beden üzerinde elde edilebilecek delillerin çürümeye bağlı olarak yok olmasına sebebiyet verdiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, şahısların yukarıda izah edilen sebeplerle verdikleri beyanların kendi aralarında çelişkili ve tutarsız beyanlar olduğu, yargılamada netleşen maddi delillerle de uyuşmadığı, buna rağmen ısrarla aynı şekilde beyanda bulunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, jandarma personelinin sürekli takip edilip dinlenilerek çalışmalara engel olunmaya çalışıldığı, bir kısım şahısların ellerinde bulunan çubuklarla yangın çıkmasını sebebiyet vererek, bir kısım şahsın bulduğu iddia ettiği terlik ile olayın seyrini değiştirmeye çalışarak, bir kısım şahsın ise telefon kayıtlarını silerek organize bir biçimde olayın ve gerçek fail ya da faillerin tespitine engel olmaya çalıştıkları anlaşılmaktadır” denildi.
İddianamede, sanıkların işlemiş oldukları suç nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edilerek, “Kayıp şahıs olarak başlanan araştırma çalışmalarında bu tür beyanlar ile eylemler sebebiyle araştırmaların farklı mecralara yöneltildiği ve cinayet eylemi ile eylemi gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasının açıkça engellenildiği, bu şekilde şüphelilerin verdikleri gerçek dışı beyanlarıyla, tutanak içeriklerinde bulunduğu şekilde yangın çıkararak, jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, telefon kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamak suretiyle ortak saikle hareket ederek üzerlerine atılı ‘Suçluyu Kayırma’ suçunu işledikleri ve bu hususta yeterli şüphenin elde edildiği anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘Suçluyu kayırma’ suçunu işledikleri” suçlamaları yer aldı.
Anne, amca ve ağabeyi ağırlaştırılmış müebbet almıştı
Narin Güran, Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında çuvalda, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bulunmuştu.
Narin cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4’ü hakkında, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Cinayetle suçlanan amca Salim Güran, anne Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran’a ‘iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.