Bir kısım arkadaşlarla “Nefret Söylemine Hayır” ismiyle bir platform oluşturma gayretinin içine girdik.
Bu platformda, bu isimle şimdilik bir WhatsApp grubu, bir Facebook sayfası, bir X sayfası, bir Instagram sayfası, bir Youtube kanalı ve zaman zaman yapacağımız sanal toplantılarla faaliyetlerimizi yürütmeyi planlıyoruz.
Platformun faaliyet araçları, insan kaynakları yani üyeleri ve idari yapısı dinamik olacaktır. Amaç ve hedeflerine yönelik günün imkan ve şartlarına göre yeniden gözden geçirilebilecek, revize edilebilecek bir esneklikte olacaktır. Elbette platform açıklaması da aynı esneklikte olacak, zaman zaman gözden geçirilerek gerekli değişiklikler yapılabilecektir. Bununla birlikte bu platformun faaliyetlerinin başlangıç aşamasında, kuruluş amacı ve açıklaması olarak aşağıdaki metin kaleme alınmış ve WhatsApp grubu açıklamasında;
Bu platform Türkiye’de çokça işlenen ve sıradanlaştırılması yanında, sistematikleştirilen “Nefret Söylemleri, Nefret Suçları ve Nefret Politikaları” ile mücadele için kurulmuştur. İnsan, hayvan, çevre, din, dil, etnik orijin, yaşam tarzı vb. gibi tüm alanlardaki nefret suç, söylem ve politikaları ile ulusal ve uluslararası hukuk kuralları içerisinde mücadele etmek isteyen herkese açıktır. Bu platform mücadelesini, ulusal ve uluslararası hukuk metinlerinde suç olarak tanımlanan nefret söylemleri, eylemleri ve politikalarına karşı olarak pozitif hareket, nezaket, barışçıllık, etik ve insani değerlere saygı, akıl, vicdan ve adalet ilkeleri çerçevesinde yürütür. “ şeklinde yer almıştır.
Farklılıklar belli seviyelerde ve temel değerler ortak paydası zemininde teşekkül ederse bir zenginlik ve sinerji kaynağı haline gelebilir. Ancak temel değerler, arka sıralara itilmiş ve ortak değerler zemini olmaktan çıkarılmış ise o toplum kaos, kargaşa ve anarşiye her an düşme potansiyeli ile karşı karşıya demektir.
Ülkemiz insanı ve toplumu kendi içinde çok parçalı lokal gruplar ve sosyolojiler halindedir. Bu durumun biraz daha detay boyutuna baktığımızda, tarihten tevarüs eden ve modern zamanlarda ortaya çıkan sosyal, ekonomik ve ideolojik gruplaşmaların bu parçalanmada kendine münhasır lokal boyutlarda yer aldığı görülmektedir.
Ayrıca, ülkemizde çok partili siyasi hayatın içinde yer alan partiler ve siyasetçiler toplumun değerlerini evrensel niteliklere taşıyarak kaynaşmalarını sağlama yerine, mevcut bölünmüşlük halini oya devşirmek için kullanışlı bir zemin olarak görmektedirler. Hatta bu bölünmüşlüğü daha da derinleştirecek söylemleri ve oluşturdukları politikalar, günümüz ve geleceğimiz adına üzüntü ve kaygı verici boyutlara varmaktadır. Bazen ve birçok zaman siyaset/icra erkinin yargı ve yasama kurumlarını kendi kontrolünde, kendi hukuk dışı amaçları için araçsallaştırdığı, bununla birlikte toplumun birçok parçasını kendi yanına alarak ve “yandaş yaparak” oluşturduğu ideolojik ve sosyolojik güçle, toplumun diğer kesimlerini baskı altına aldığı ve ötekileştirdiği görülmektedir.
Elbette bu ilkel ve sonuçları çok tehlikeli olabilecek gelişmeleri gören siyaset yelpazesinin ve sivil hayatın içinde sağduyulu çok sayıda kişi, dernek, vakıf gibi STK niteliğinde kurum ve kuruluşlar da vardır.
Nefret Söylemiyle Mücadele Platformu, tamda bu mevcut durumla ve daha da tehlikeli bir hal alabilecek bu “ötekileştirme ve nefret” durumuyla mücadele etmek üzere kurulmuştur. Mücadele ederken, kuruluş amaç ve misyonu olarak belirlenen ilkelerini, azim ve kararlılıkla sürdürecektir. Bu platformun benzer birçok örneğinde görüldüğü gibi, kötülükle mücadele ederken esas ve usullerinden zamanla ayrılarak, mücadele ettiği kötü durumun bir parçası, bir hizip, bir kutuplaşmanın tarafı, taraftarı veya yeni bir kutup olma yanlışına düşmeyecektir.
Bu platform, hiçbir kimsenin alt kimliklerine bakmaksızın, platform felsefesini paylaşan, evrensel değerler perspektifine sahip tüm insanlara açık olacaktır. Nefret söylemiyle mücadele edilirken, kim nerede hangi hata ve yanlışın içinde olursa olsun, onu daha öte, kötülüğün içine iyice itme yerine. Onu iyi insan olmak için cesaretlendirmeye, bu hayatta iyi insan olma alternatifinin de bulunduğunu hatırlatmaya ve bu hatırlatmayı aynı zamanda tutumlarımızla da göstermeye, en medeni en uygun yol ve yöntemlerle iyi ve güzelliklerin içine çekmeye çalışacaktır.
