Değerli dostlarım;
Atalarımızın güzel sözlerinden birisi de ‘caminin içi dururken dışarısına yardım yapılmaz’
Ülkemizin durumu ortada, açlık sınırında çalışan yaklaşık 9 milyon insan var, 16 milyon emekli de cabası.
Bu iki kitle nasıl geçineceğini düşünüp dururken bizim iktidarımız Suriyelilerin derdinde., Yok efendim Şam ve Halep Hava alanları yapılacak, yollar onarılacak, alt yapı çalışmalarına yardım edilecek,Suriyeli çocukların eğitimi halledilecekmiş (!)
İyi güzel de ya bizim halimiz ne olacak?
Hastahanelerde paran yoksa randevu alamıyorsun;
Eğitimin kalitesi yerlerde sürünüyor, siz sadece İmam- Hatipleri çoğaltma derdindesiniz.
Adalet derseniz kim memnun bilemem ama insanların kafasında hep kuşku ve endişe hakim:
Paranın alım gücü bitmiş, hergün zam üstüne zam yapılıyor ama siz hiç rahatsız olmuyorsunuz.
2025 yılı için açıklanan asgari ücret 22.104 TL yanı % 30 zam yapıldı.
Peki bu miktar kimin karnını doyuracak? Hem de diyorsunuz ki ‘Vatandaşımızı enflasyon ezdirmedik” Enflasyon % 47 verilen zam % 30. (Not: bu miktar sadece 6 aylık ise size katılırım yok sadece yıllık bütün artış ise yandı gülüm keten helva misali.)
Sadece ezilmedi, pestil oldu pestil.
2025 yılı için yeniden değerlendirme oranlarını % 43.87 olarak belirlerken asgari ücretin bunun altında kalmasını nasıl izah edeceksiniz?
Siz patronları düşünür ve gerektiğinde birçoğunun borçlarını silerken fakir fukara ne yapacak?
Çalışma ve Soysal Güvenlik Bakanı diyor ki “AKP iktidarında asgari ücret enflasyondan daha fazla artmıştır.” Ben merak ediyorum bu bakan hesap kitap bilmiyor mu? Yoksa bizleri ahmak mı zannediyor?
İşçinin ücretine % 30 zam , patrona vereceğiniz destek % 42.
Bir başka konu.
Şu anki Cumhurbaşkanımız 2002 yılında Muhalefet lideri olarak bakın neler söylüyordu:
Benim Vatandaşım:
– Çöpten rızık, pazarlardan da atık topluyorsa;
– Meydanlar ‘açız’ diye bağırıyorsa;
– Ev kirasını, elektriği, suyu ödeyemiyorsa;
– % 25 açlık sınırının;% 50’si yoksulluk sınırının altındaysa;
-Ülkeyi bu hale mevcut hükumet getirmiştir.
Demiyor muydu?
Hem de bağıra bağıra meydanları dolduran halka seslenerek.
Şimdi sayın Erdoğan’a sormak gerek 2002 yılından beri 22 yıldır bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz değişen ne oldu?
Milyonlar açlık ve yoksulluk sınırının altında ama siz halen Suriye’yi düşünüyorsunuz.
Niye?
Sayın Erdoğan, 2025 yılı bütçesinden Bir Trilyon 890 milyar gibi korkunç bir miktarı sadece faiz için ödeyeceğimizi bir kere daha düşünün bakalım.
Önce Suriye mi? Yoksa Türkiye mi?
Suriye’de bir diktatörü gönderdiniz, yerine eski DEAŞ’lı bir teröristi getirdiniz.Ona çok güvenmeyin çünkü atalarımız der ki ‘Kart gavur müslüman olmaz, olsa da bir şeye yaramaz.
Hani siz bu adamı 2018 yılında ‘TERÖRİST ilan etmemiş miydiniz?
Diyeceksiniz ki “Dün dündür, bugün bugündür”(Rahmetli Demirel’in sözü.)
Evet ama toplumlar liderlerinin ağzından çıkana ve söylemleri ile eylemlerinin bir olup olmadığına bakarlar.
Siz neredesiniz Sayın Erdoğan?
Dün ne diyordunuz?
Benim milletim, benim vatandaşım.
Bugün ne diyorsunuz?
Suriyeli kardeşlerim, Suriyeli kardeşlerim.
Size en iyi cevabı kim verecek biliyor musunuz?
22 Yıldır size inanıp güvenen insanlar verecek, hem de hiç beklemediğiniz bir cevap olacak.