12 Ocak 2025, Pazar

İstanbul Barosu hakkında ‘terör soruşturması’ açıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığıİstanbul Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında, “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlarından resen soruşturma başlattı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Baronun “terör örgütü propagandası” yaptığını ve “halkı yanıltıcı bilgiyi yaydığını” iddia edildi. Soruşturma gerekçesi olarak İstanbul Barosu’nun gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Suriye’de öldürülmesinin ardından yaptığı açıklama gerekçe gösterildi. 

Başsavcılık tarafından yapılan açıklama şöyle:

PKK terör örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i övücü nitelikteki sözler ile ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri, devletimizin sözde savaş suçu işlediği şeklinde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle İstanbul Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca ‘Terör örgütü propagandası yapmak ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır.”

Baro açıklamasında, Nadım Daştan ve Cihan Bilgin’in SİHA’larca öldürülmesinin savaş suçu olduğunu belirtmişti.

Ayrıca Baro, gazetecilerin çatışma bölgelerinde hedef alınmasının Uluslararası İnsancıl Hukukun ve Cenevre Sözleşmesi’nin ihlali olduğuna dikkat çekmişti.

Savaşa taraf olmayanların hedef alınmasının savaş suçu olduğu ifade edilen açıklamada şöyle denilmişti:

“Dahası, savaşa taraf olmayan sivillerin hedef alınması, Roma Statüsü 8/2/b/ii. maddesinde savaş suçlarından biri olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla, silahlı çatışma bölgesinde görev yapan gazetecilerin korunmasına ilişkin kurallar, Uluslararası İnsancıl Hukukun bünyesindedir. Yine, bahsi geçen olaya ilişkin Şişhane Meydanında yapılmak istenen basın açıklamasında, aralarında Baromuz üyesi dört meslektaşımız ile iki hukuk fakültesi öğrencisi ve onlarca gazetecinin olduğu yurttaşlar gözaltına alınmıştır.

Uluslararası hukuku ihlal eden bu olaya ilişkin derhal soruşturma başlatılması ve sorumlulardan hesap sorulması gerekirken, Anayasal haklarını kullanan ve meslektaşları için yas tutan basın mensuplarının ve meslektaşlarımızın gözaltına alınması kabul edilemez bir durumdur. İki basın mensubu yurttaşımızın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesini ve talep ediyor, sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”

önce gerçek
Beğenebilirsiniz
tümü

Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne: İktidarın Suriye ile ilgili verdiği son kararın ve attığı adımların çok doğru olduğu kanaatindeyim (I)

Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne duruşuyla, savunduğu değerlere karşı ödediği bedellerle hem Türk medyasında hem de Türk siyasetinde önemli bir isim. Siyaset bilimi uzmanı Türköne...