back to top
14 Eylül 2025, Pazar

CHP lideri Özgür Özel: Mücahit Birinci, Murat Kapki’nin önüne ifade koyup, 2 milyon dolar istedi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İBB Borsası“na yönelik yeni iddialar gündeme getirdi. “AK Parti’ye kuruluş yıl dönümü hediyesi” diyerek duyurduğu açıklamalarında Özel, eski AK Parti MKYK üyesi Mücahit Birinci‘yle ilgili önemli iddiaları açıkladı. Özel, İBB dosyası kapsamında tutuklu bulunan iş insanı Murat Kapki‘den serbest kalması karşılığında 2 milyon dolar istendiğini ileri sürdü.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski AK Parti MKYK üyesi Mücahit Birinci’nin, tutuklu iş insanı Murat Kapki’ye giderek 1,5 sayfalık ‘itirafçı ifadesi’ni önüne koyduğunu, bunu imzalaması ve 2 milyon dolar vermesi halinde tahliye olacağını bildirdiğini kamuoyuna açıkladı. Özel, tutuklu Kapki’nin buna ilişkin savcılığa yaptığı suç duyurusu dilekçesini de ifşa etti.

Özel, “Bundan öncesi ile bundan sonrası farklı olacak” sözleriyle başladığı toplantıda, “İBB Borsası”na dair belgeler paylaştı. Söz konusu iddiaların HSK‘ya bir dosya olarak iletildiğini belirten Özgür Özel, Mücahit Birinci’nin Murat Kapki’ye “Ben senin medyadaki teminatın olacağım” dediğini de iddia etti.

Özel’in konuşması sürerken ‘soruşturma’ açıklaması!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel’in konuşması bitmeden iddialara ilişkin soruşturma başlatıldığını açıkladı. Mücahit Birinci de Özgür Özel’in iddialarına dair sosyal medyadan bir mesaj paylaştı. Birinci mesajında “Şu zırvaların bir bitsin sana kendi öngördüğüm sürede bir cevap vereceğim… Çok uzun sürmeyecek. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacak” ifadelerini kullandı.

AK Parti Eski MYK Üyesi Mücahit Birinci

Ev hapsindeki avukat Mehmet Yıldırım’ı tekrar gündeme getirdi

Özel, daha önce “İBB Borsası” avukatı olduğunu iddia ettiği Mehmet Yıldırım’ın, İBB soruşturmasında tutuklu Yener Toruner’e gidip Fatih Keleş’in kardeşine sarı zarfta para verdiğini söylemesini istediğini de aktardı. Özel, Toruner’e ifade vermesi halinde “Kızının düğününe katılabileceğinin” söylendiğini kaydetti.

Özgür Özel, Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa etmesine ilişkin de konuştu. “Aziz İhsan Aktaş’la en çok çalışan belediye başkanının Özlem Çerçioğlu olduğunu belirten Özel, “Arkadaşların gösterdiği cesareti göstermek yerine,  Tayyip Erdoğan’ın Aydın’ı hırsızlamasına müsaade eden biri olarak tarihe geçti” diye konuştu.

CHP lideri Özgür Özel “Tayyip Bey, ‘turpun büyüğü heybede’ diyorsun ya, heybede tutmayacağım, 12’yi bekle. AK Toroslar çetesi çöküyor. AK Parti’ye kuruluş yıldönümü hediyesi” sözleriyle işaret ettiği basın toplantısını gerçekleştirdi. Özel Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

47 yıl birinci olamayan bu parti kusuru kendinde aradı. Demokrasi dışında hiçbir şeye tamah etmedi. 15 Temmuz’da AKP’ye etle tırnak oldukları, methiyeler düzdükleri darbe yaparken biz fırsat bu fırsat yesinler birbirlerini demek yerine demokrasinin tarafında durduk. Bugün bizim 47 yıl gösterdiğimiz dirayeti 47 gün gösteremeyen, demokrasiyi işine gelince binilecek, işine gelmeyince inilecek bir tren olarak gören bir anlayışla çatışıyoruz.

Bugün saat 12.00 bir kesit. Bundan öncesi ve sonrası farklı olacak. AKP iktidarının savruluşunun önemli kilometre taşlarından birisi. Şüphesiz AKP iktidarı bugün bitmiyor ama başlamış olan tükeniş, savruluş ve yok oluş sürecinde önemli bir kilometre taşını geride bırakmaya geldik.

9 Ekim’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gibi bir makama atama yaptılar. Önceki başsavcının hukukun dışına çıkmama itirazından sonra, hukukun sürekli dışına çıkan, bütün sıkıntılı siyasi kararları vermiş olan kişi ödüllendirilmek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirildi. Biz gelecekte olan süreci geleceğin cumhurbaşkanına darbe girişimi olarak 19 Mart’tan bir ay önce nitelemiştik.

“AK Toroslar çetesiyle ilgili HSK’ya başvurduk”

19 Mart günü darbenin bildirisini yayınladılar bildirinin ana manşeti “İmamoğlu 560 milyar lira yolsuzluk yaptı” idi. O günden sonra bulduk dedikleri, dev kasalar dedikleri, 560 milyar dedikleri paranın İBB’nin 6 yıllık bütçesinden fazla olduğu ortaya çıktı. 1 TL’sini ispatlayamadılar. Ardından her gün bir yeni haber;  “İmamoğlu’nun lüks araçları”, ertesi gün o araçların MHP’ye ait olduğu ortaya çıktı.

İddia: TRT’de görüntü, Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin kasasından dolar çıktı deniyor, polis tutanağında sadece mühür çıktı deniyor. TRT’yi arıyorsun stok görüntü deniyor. Boş dosyayı doldurmak için gizli tanıklar kullandılar. Ladin’e Çınar’a Meşe’ye iftirayı attırdılar, bir tane şey bulamadılar. 

Sonra bir kişiye bir avukat zorunluluğu, yasal değil ama yasak. Yüzlerce itiraf beyanı var, “Gördüm” diyen bile yok. Her önüne gelene bir iftira attırdılar.

Bir tane savcı 80 yıllık maaşıyla alabileceği yatı, alıcı gözle gezebiliyor. Boğaz’da kendisine tahsis edilmiş yalı sadece tadilatına 56 milyon TL verebiliyor.

AK Toroslar çetesiyle ilgili elimizdeki bütün bilgileri derledik,15 gün önce HSK’ya başvurduk. Bunları anlattığım AK Partililer “Çok vahim, biz de onaylamıyoruz” diyor. Ama bunların bedelini, eşiyle ailesiyle ödeyenler var. Bu işi AK Partililer bilmiyorsa, bunlar yalansa, bundan şüphelenmiyorsanız, ben namussuzum, ben şerefsizim.

“Çağlayan’da borsa var. İBB’nin borsası var, uyuşturucu şebekesinin borsası var”

Hepiniz biliyorsunuz ki, Çağlayan’da borsa var. İBB’nin borsası var. Uyuşturucu şebekesinin bile borsası var. Tuz kokmadı, balçık oldu tuz. Lağım patladı. Eğer bugün Çağlayan’da bir ucu maddiyata dayalı işler yok diyorsanız kapatın televizyonu bundan sonrasını izlemeyin. Adalet Bakanı, kapatamazsın televizyonu. Biliyorsun doğru olduğu. Sağda solda, “Ben de Akın’dan şikayetçiyim” demekle olmuyor bu iş. Hemen nasıl oluyorsa o eve gittiler. O evde aradıkları kişiyi bulamadılar, annesini götürdüler. Savcı demiş ki, evde yoksa annesini götürmüşler. Avukat gelince “Sen nasıl rehin tutarsın” diye, anneyi saldılar. Oğlan kendi ayağıyla geldi. O işlemler bitti, gittik HSK’ya başvurumuzu yaptık. 

Şimdi buradan iddia ediyorum ki hatta biliyorum ki İBB soruşturması, İBB devasa bir yapı, 90 bin kişi çalışıyor. Burayla çalışan müteahhitlerin önemli bir kısmına gözaltı yapıp içeri koyuyorlar, sonra itirafçı yapıyorlar, dışarı çıkartıyorlar. Bu müteahhitlerin başına gelenler, yani doğru avukatın ona gitmesi, nasıl ifade vereceğini söylemesi ve bunu verirsen serbest kalacağın meselesi normal bir şey gibi gelmeye başladı kulağa. Soruşturma gizli yani savcı biliyor eve gittiğinde o evde ne bulduğunu, Tabi Sabah’a, Yenişafak’a veriyor ama aslında memleket bir hukuk devleti olsa o Yeni Şafak’a onun verilmesine soruşturma açıp o savcı bulunup, o savcıdan önce kurtulunup sonra adaletin peşinde koşarsınız.

Bir çok tutukluya rüşvet teklifi iddiası

Örneğin geçen hafta yaşananlardan sonra İBB soruşturmasında tutuklu kişi Yener Toruner, Mehmet Yıldırım kendisine gelmiş, kızının düğünü ile ilgili konuşmuş, ‘düğüne kadar çıkabilirsin’ demiş, ‘oğlun İBB’de çalışıyor’ demiş, savcı da bunu biliyor, ‘oğlanı da alırız, oğlana da yazık olacak’ demiş. Ayrıca ‘bu işi halledelim, gel güzelce imzanı at, şunları söyle’ demiş. Kişi ‘onu yapamam, bunu yapamam’ deyince ‘korkma Savcı Bey’in de haberi var’ demiş. ‘Ya ben bunu dersem adam beni başka bir şeyden mesul tutar’ deyince, ‘konuştuk bundan başka konulara girmeyecek’ demiş. Bunların hepsini Sayın Yener Toruner, bir suç duyurusu olarak, satır satır yazarak verdi. Biz de bunu HSK’ya verdik.

Buradan somut olay sadece savcının bilmesi gereken bir şeyi avukat bilince Yener Toruner’e gidiyor ve konuşturamadıkları Fatih Keleş’e, ‘Fatih Keleş’in kardeşine sarı bir zarfta küçük bir para verdik, 15 bin dolar falan de bari. Bu büyük bir şey değil.’

”Arama tutanağında ele geçirilenler itirafçılara bilgi olarak veriliyor”

Arama tutanağında adamın evinde sarı bir zarfın içinde 15 bin dolar bulunmuş, tutanağa geçirilmiş. 15 bin dolar büyük bir para. Arama günü kaç ay önce. Onu bugünkü iftiracıya ‘sen ver’ diye söyleniyor. İlişki kurulacak ki iddianame yazsınlar. Savcıların elindeki suç olmayan arama tutanakları… Örneğin evinde bulunmuş ipad’i ‘rüşvet olarak ben ona verdim’ diyebilirsin diyor. Geriye dönük ilişkilendirme. Bütün meseleyi bunun üzerine kurmaya çalışıyor.

Sayın Yener Toruner, kendisine yönelik baskıyı, tehdidi, şantajı, zorlamayı, teklif, her şeyi deşifre eden açıklamalarda bulundu. Ayrıca kendisine savcının sesi duyurulduğunun, yakınlarıyla konuşurken savcı ile konuşturulduğunu… Yani bir tane ya bir tane şu oturduğu Adalet Bakanı, oturduğu yerden bir harekete geçse, HSK’da bir tane adam gibi bu işi çözmek için işini yapsa, al savcıyı yüzleştir onunla, tıkır tıkır çözülür iş. Ama savcıları oraya yollayan, Ekrem’de olmayan suçu oldurmaya, olmayan çeteyi oldurmaya, olmayan suç örgütünü uydumaya gittiği için özel yetkili savcı olduğu için böyle yapmış. Bakın mağdurlar, suçlananlar ve suçlular avukat tutar bütün dünyada böyledir. bir tek Türkiye’de savcılar avukat tutuyor. Kuracakları kumpası hapishanedekilere ve ailelerine dayatmak, ikna etmek ya da onların kurtuluşu karşılığı menfaat temini elde etmek için.

Buradan somut olay… Sadece savcının bilmesi gereken bir şeyi avukat bilince Yener Toruner’e gidip diyor ki ‘Fatih Keleş’e…’ Konuşmayınca bin bir türlü şey yaptıkları Fatih Keleş’e… ‘Fatih Keleş’in kardeşine sarı bir zarfta küçük bir para verdim. Bunu söyle bari’ diyor. Arama tutanağında şu var. Adamın evinde 15 bin dolar bulunmuş… Arama günü kaç gün önce. Bunu iftiracıya ‘Bunu sen vermişsin gibi’ söyle.

Şimdi geldik AK Parti’nin doğum günü hediyesine. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi’nin… Kurumsal olarak sıyrılma şansları var ama nerede cesaret.

“Murat Kapki defalarca itirafçılığa zorlanmış adam kendisinden istenen ifadeyi vermediği için içeride tutulmuş biri”

Murat Kapki, Tutuklu İş İnsanı

Şimdi geldik AK Parti’nin doğum günü hediyesine. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi’nin… Kurumsal olarak sıyrılma şansları var ama nerede cesaret.

Bu AK Toroslar çetesinin irtibat içinde olduğu bir avukat arkadaş, tutuklu iş insanı Murat Kapki’ye gider. Bu kişi İBB AKP’deyken de çok iş yapan. Çeşitli kamu kurumlarına da iş yapan büyük bir şirketin sahiplerinden biri. Defalarca itirafçılığa zorlanmış. Ama kendisinden istenen ifadeyi vermediği için içeride tutulmuş biri.

Bu kişiye bugün kuruluşunu kutladığımızda AKP MKYK üyeliği dahil çeşitli görevlerde bulunmuş Mücahit Birinci denen arkadaş gider. Giden arkadaş Murat Kapki’yle konuşur ve 31 Temmuz 2025 günü… Ve Murat Kapki’ye bir buçuk sayfalık ifade tutanağı koyup üstüne de 2 milyon dolar vereceksin… Buradan tıpış tıpış çıkıp gideceksin. olmayan bir buluşmayı olmuş gibi söylemesi, çeşitli kişilerin isimlerini geçirmesini isteyip… ‘Hatta kimseye iftira atmam’ deyince Makyavelist düşün. Baktın CHP iyiye gidiyor mahkemede ‘kendimi kurtarmak için söyledim’ deyip CHP’nin gazabından kendini kurtarırsın.

Mehmet Pehlivan’ın bütün Çağlayan’ı hakimiyetine aldığını söyleyeceksin’ diyor. Devamında dünya kadar iddiayı, basında da kullanılmak üzere fevkalade riskli, gazetecilere hak eden, CHP’lilerin bir türlü beceremedikleri kurultayıyla ilgili hamle yapan, Ekrem Başkan’a, Murat Ongun’a dokunan bir ifade vermesi karşılığında çıkacağını söylüyor. ‘Ben iftira atamam’ diyen Murat Kapki, AKP’li avukatı azlediyor.

Murat Kapki, Mücahit Birinci’den şikayet oldu

31 Temmuz 2025 tarihinde avukat Mücahit Birinci ziyaretime geldi. Yanıma geldiğinde ifade tutanağımı önüme koydu. Tamamı yalan ve kurgu olan şeyleri söylemem halinde ‘seni çıkarırım’ dedi. Ayrıca 2 milyon dolar para vermemi istedi. ‘Kendini bana bir hafta düşüneceksin. Makyevelist düşün. Her şey mübah’ dedi.

Sözde Murat Ongun’la buluşmuşuz. Hüseyin Köksal, Emrah Bağdatlı ve Fatih Keleş’in de olduğunu. Konumuzun ihaleler olduğunu söyleyecekmişim. Murat Ongun’un ‘Bu çok iyi oldu, bunları Ekrem İmamoğlu ve CHP kurultayında kullanırız’ demiş.

‘Tüm bunların üzerine bu ifadeleri kesinlikle vermeyeceğim’ dedim. ‘Kabul etmiyorum’ deyince ayağa kalktı. ‘Çıkamayacak mıyım’ deyince. ‘Senin tercihin bu yönde oldu’ dedi. Avukat da şimdi bu başvuruyu yaptı.

Ben bilmem kendisinin siyasi görüşünü. AKP’li bir müteahhit dedikleri. İBB AKP’deyken yoğun çalışan birine şimdi ‘Ver şu kadar parayı, bunları söyle, çık’ diyorlar. Buz dağının görünen yüzünün tepesindeki toplu iğneden bahsediyoruz. Devlet bir güvence verecek. Bu savcıları görevden alacak, en güvendiği, adalet odaklı kişileri koyacak.

Bu kulak şunu duydu arkadaşlar. Diyor ki ‘Düğün ne oldu’. Savcı alıyor telefonu. ‘Ya ne gerek var yapılır düğün. Almanya’dan para gelmedi mi?’ Cevabın temizliğine bak ‘Bizim para pulla işimiz yok’ Saf çocuk. Öbürü diyor ki düğün parayla olur. Böyle bir kötülükle iç içeyiz.

Şu kişi Türkiye’nin en zengin iş insanlarından biri. Belli ki hukuk gerçekten hayata geçtiğinde başına neler gelebileceğini biliyor. Mücahit Birinci denen adam AKP adına siyasi operasyon yapıyor Tekirdağ’da.

Hepimizin rızasını alabilecek birilerini görevlendirip şeffaf bir şekilde herkese güvenceyi vereceksin. O çete çökecek. Ondan sonra bu dosya yeni baştan tıkır tıkır görülecek. Sayın Bahçeli’nin ‘hadi’ dediği.. ‘Hadi’ diyor da yapabilirler mi? İddianame yazılamıyor arkadaşlar. Hiçbir şey bulamıyorlar. Böyle maymunluklara ihtiyaçları var.

Bu pisliklere karşı korkup para verenler, iftira atanlar avukatınızla el yazınızla mektubunuzu notere gönderin. Günü geldiğinde ‘makbul itiraf’, ‘devletle iş birliği’ sayacağız. Bütün kendisine böyle tekliflerde bulunup reddeden insanları… Sayın Kapki gibi avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulunmaya, derhal bu avukatları cezaevi yönetimine şikayet etmeye çağırıyorum. Savcı avukat tutamaz.

“Kendinden eminse niye korkuyor?”

Bugün bana AKP’li bir siyasetçi Aydın’dan telefon açtı. Partisi ‘Özlem Çerçioğlu’nu araştır’ demiş. Kendisi hakkında yapılmış suç duyurusu vesaire iki klasör toplamış. ‘Benim içime sinmiyor. Belgeleri size yollayacağım’ dedi.

Aziz İhsan Aktaş’la en çok çalışan belediye başkanı Özlem Çerçioğlu’ydu. Ben de dedim ki ‘kendinden eminse niye korkuyor?’ O da demiş ki ‘E Zeydan nasıl alındı?’

E namusunla gireceksin namusunla çıkacaksın. Ya AK Parti’ye katıl ya hapse atıl’ demişler. Mesele bundan ibaret. Ben Özlem Hanım’a, bir ay öncesine kadar, iyi ilişkiler içinde olduğumuz birine ‘Ya hırsızlık yaptı’ nasıl diyeyim? Arkadaşların gösterdiği cesareti göstermek yerine… Tayyip Erdoğan’ın Aydın’ı hırsızlamasına müsaade eden biri olarak tarihe geçti.

önce gerçek

Bu Haberi Paylaş

İhsan Eliaçık ile Kürsü Sohbetleri izle
Beğenebilirsiniz
tümü

Prof. Dr. Türköne: İnsan sağa sola savrulabilir, yanlış yerlerde durabilir, önemli olan birey olarak hata yapmamak (II)

Siyaset bilimci Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne ile röportajın ilk bölümünde Türk siyasetini ve Suriye meselesini konuşmuştuk. Şimdi ise konumuz hem genel hem de biraz özel. Konumuz adalet, hukuk,...