CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti’ye geçen eski Gelecek Partisi milletvekili Serap Yazıcı‘nın öncesinde CHP’ye geçmek istediğini açıkladı. Özel ayrıca Devlet Bahçeli‘nin ‘askıda buğday’ kampanyasına ilişkin ise ‘askıda vekile son verin’ diye karşılık verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında gündeme dair konuştu. Özel, Gelecek Partisi’nden istifa edip AK Parti’ye geçen Serap Yazıcı’nın CHP’ye geçmek için kendileriyle görüştüğünü açıkladı. Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘askıda buğday’ kampanyası için ise Özel, “askıda vekil uygulamasına son verin” diyerek tepki gösterdi.
Muhalefetteki partilere cumhurbaşkanlığı adaylığı süreci hakkında bilgi verdilerini söyleyen Özel, Erdoğan’ın “rakı hesabı yapıyor” sözlerine “insanların yaşam biçimini sorgulayamazsın” diyerek cevap verdi. Özgür Özel, Ramazan pidesi ve emekli ikramiyesi hesabı yaptı.
Son olarak Kağızman Belediyesi’ne kayyım atanmasını da eleştiren özgür Özel, cumhurbaşkanlığı adaylığı ön seçimine katılım çağrısı yaparak “İktidar yolculuğumuz başlıyor” dedi.
Özel’in açıklamalarından başlıklar şöyle:
Bahçeli’nin ‘askıda 9 gülek buğday’ kampanyasına cevap
Koalisyon ortağın, ittifak ortağın askıda 9 gülek buğday kampanyası başlattı. Hoş, Sayın Genel Başkanları rahatsız, bir kez daha acil şifalar diliyorum. Aradık, bizim arkadaşlar sordular, sordurdular. Çünkü faydalı bir iş yapılıyorsa destek olalım, görünür kılalım. İç Anadolu’da aradığımız Milliyetçi Hareket Partisi il yönetimlerinin, ilçe yönetimlerinin hiçbirinin kampanyadan haberi yoktu ilk gün. ‘Genel merkeze soracağız’ dediler. Genel merkeze soruldu, bilgi yok, biz size dönelim dediler. Mesele kampanya şundan ibaret; eğer elinde buğday kaldıysa çiftçinin bu tarihte, gidilecek çiftçiden 9 gülek yani 18 kova… İki kova, 36 kilo buğday alınacak, askıya asılacak. Yoksul birisi de gidecek askıdan iki kova buğdayı alacak, kendine bir değirmen bulacak, buğdayı değirmende öğütecek, un yapacak, eve gidecek ekmek yapacak. Kampanya bu. Ama şu kadarını söyleyeyim; kampanyanın kendisi ittifak ortağının diğerini afişe etmesi, insanların olmayan buğdaya, alınıp da asılacak iki kova buğdaya, onu alıp da öğütüp un yapmaya, o undan ekmek yapmaya muhtaç hale geldiğinin itirafından başka bir şey değildir.
“Askıda vekil uygulamasına son verin”
Benim MHP grubuna, milletvekillerine önerim şudur: Bu askıda buğday işi tutarsa biz de yürekten destekleyelim ama daha kolay bir yolu var. Askıda vicdan uygulamasını sona erdirin. Askıda vekil uygulamasını sona erdirin. Askıya koyduğunuz milletvekilliğini ve vicdanınızı alın, hep beraber bu memleketin sorunlarını konuşalım. Çiftçiye gayrisafi milli hasılanın yüzde 1’i dağıtılacakken binde ikisi dağıtılıyor. Muhalefet bunu konuşuyor, arkadaşlar askıda buğday güleği diyorlar. Askıda gülek yapalım, içine buğday koyalım, diyorlar. O yüzden gerçekten çiftçinin sorunlarını çözeceklerse bu hafta verilecek önergelere, muhalefetin her kanun görüşülürken milletten yana verdiği önergelere destek versinler. O günden sonra seçim bölgelerine rahat giderler. Tarımla çok ilgili Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekillerinin seçmenlerinin yanına varamadığı, yüzüne bakamadığı bir süreci yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Onun için yapılacak şey askıdaki milletvekilliğini alıp sırta geçirmek, askıya bırakılan vicdanı, Tayyip Erdoğan için askıda tutulan vicdanı oradan alıp kuşanmaktan geçiyor. Eğer onu yaparlarsa bu ülkenin önünü çok hızlı bir şekilde açabiliriz. Bunun için sadece ve sadece milletvekili olduğunun ve Anayasa’ya bağlı olarak yemin edildiğinin hatırlanması yeterli olacaktır.
Ramazan pidesine yüzde 4 bin zam
Cumartesi günü Ramazan’ın ilk günü. Eskiden bolluk ve bereket ayı olarak karşılanan Ramazan, şimdi emeklinin, asgari ücretlinin yokluk ayı, korkuyla, endişeyle bekleniyor. Geçen sene 900 liraya satılan Ramazan kolileri 1.600 liraya çıktı. Zorla 20 lira diye açıklatılan ancak fiilen 30 lira civarında satılacağını herkesin bildiği Ramazan pidesinin hesabını yapalım. Yine de açıkladıkları 20 liradan yapalım. Kızıyor ya altın hesabını bırak diye, bıraktım pide hesabı yapıyorum. 2002 yılında pidenin kilosu 2 liraydı 2002 yılında. Şu anda pidenin kilosu 80 lira. Tam 40 kat artmış. Yüzde 4 bin artış var pidenin fiyatında. 1 liraya, 1 TL’ye 200 gramlık pideden 2,5 tane alınıyordu. 2018 yılında 2,5 pideden 3/4 pideye düştük, 140 gram alınabiliyordu. Hesap böyle sanmayın. Bakın göremediğiniz yerde bu senenin pidesi var. 1 lirayla tırnak kadar pide alınıyor; 12.5 gram. Bugün pidenin kilosu 80 lira. Tayyip Bey diyor ya rakamlarla nereden nereye; Tayyip bey 1 liraya 500 gram pide almaktan 12,5 gram pide almaya…. Nereden nereye Tayyip Bey. Ramazan geliyor, nereden nereye?
Emeklilere bayram ikramiyesi hesabı
Bayramda emeklilere verilecek ikramiye hala 3 bin lira. Bayram ikramiyesi verildiği ilk bayramda 6 tepsi bayram baklavası alıyordu, 1.000 lira. Bugün 3 bin lira bayram ikramiyesi 6 tepsiden 1 tepsiye düştü. Şimdi Tayyip Bey 3 bin lirayı 4 bin 500 lira yapacak diye beklenti vardı. Dün onu da gevelemeye başlamışlar. 3 bin 750 olabilir diye. Ama biz Ramazan boyunca hem pide hesabını hem alınamayan baklavanın hesabını, dolmayan filenin, Ramazan kolisinin hesabını 81 ilde yapmaya, bu iktidarın bu milleti ne noktaya getirdiğini anlatmaya devam edeceğiz.
“Ramazan’da tüm üyelerimile 81 ildeyiz”
İlk gün, ilk gün kadın kollarımızla birlikte Ankara’dayız. Ramazanda tüm grubumuzla birlikte 81 ildeyiz, bütün Türkiye’deyiz.
“AK Parti geleceğin muhalefet partisidir”
Geçtiğimiz pazar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 8. Olağan Kongresi yapıldı. Tek aday, tek kişi, kendisinin atadıklarına kendini alkışlattıra alkışlattıra bir kurultay yaptı. O kurultayda muhalefete saldırdı. Bir ülkede iktidar muhalefete muhalefet etmez. Bir ülkede muhalefet iktidara muhalefet eder. Eğer iktidar muhalefete muhalefet etmeye başladıysa psikolojik olarak iktidar el değiştirmiştir. Yani Tayyip Bey haklıdır. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisidir. Artık AK Parti de geleceğin ana muhalefet partisidir.
“Serap Yazıcı CHP’ye geçmek istedi”
Bir de geçmişte kendinden bir milletvekili gitmiş, dün ‘biz AK Parti’nin tek adam rejimine itiraz ediyoruz’ diye seçmenden oy toplamış, AK Parti itirazıyla propaganda yapmış, bu seçim döneminde bu Meclise AK Parti’ye itiraz üzerinden taşınmış bir sürü milletvekilini partisine katıyor. İçlerinden bir tanesi bir gün önce, 14 saat önce sadece partisinden istifa etti. O da AK Parti’ye gidiyor haberleri çıkınca akşamüstü tweet attı, ‘gördüğüm lüzum üzerine istifa ediyorum’ diye. O kongreden üç dört gün önce benim partisine yaptığım ziyarette geldi, oturdu, toplantıda beni dinledi, o partinin genel başkanını dinledi, heyetteydi, şimdi AK Parti’ye gitti. Antalya milletvekilimize gitti. ‘Tek adam rejimine itiraz benim partimde yeterli değil. Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçmek istiyorum’ dedi. Antalya milletvekilimizle birlikte bana geldiler. Ben kendisine, ‘Partinizin bir grubu var. İstifanızla grubunuz düşebilir. Grubu düşüren olmayın. Biz o grup düşmesin diye o gruba milletvekili veren partiyiz’ dedim. ‘Partinizden ayrılsanız bile uzunca bir süre geçmeden alamayız. Çünkü biz bir başka partinin milletvekiline göz koyan bir parti değiliz’ dedim. ‘İstifa etseniz de bize gelme iradenizi söyleseniz de ben partinizin genel başkanına bir telefon açmak, durumdan haberdar etmek zorundayım’ dedim, şahitlerin huzurunda konuştum. Bu kişi bizden gitti, sonra Adalet ve Kalkınma Partisi’ne geçti. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne geçen kimi milletvekillerinin neler istediklerini ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin hangi ilkesel cevabı vererek reddettiğini gerekmedikçe ifade etmeyeceğim ama şunu söyleyeyim: Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılan her milletvekili partisinden makul süre önce ayrılıp hem de seçmeni kandırmayıp aynı ittifakla, aynı yön ve yönelimde Cumhuriyet Halk Partisi’ne gelen, partinin ideallerine, partiye, partinin hedeflerine uygun hiçbir, bir zerre pazarlığın içinde olmamış vatansever kardeşlerimizdir. Hepsinin bir kez daha ellerinden öpüyorum, alınlarından öpüyorum. Siyaseti böyle yapanlarla yol yürümeye devam edeceğiz.
“11 ayda 11 kayyım”
Ayın kayyımı Kars Kağızman Belediyesi’ne atandı. 11 ayda 11 kayyımdı. 12. ay gelmeden Kağızman’a kayyum atadılar. İlk gün ilk atanan kayyıma ne tepki verdiysek Kars Kağızman’da da aynı tepkiyi veriyoruz. Seçilmişler ancak yargı kararıyla görevden uzaklaştırılabilirler. Bu durumda da yerlerine belediye meclis üyeleri kendi içinden birini seçer. Kaymakam, vali atamak kabul edilemez.
Kayyum deyince Ahmet Özer’in iddianamesi nihayet 115. gün çıktı. 118 gündür içeride. 83 sayfa iddianame var. 25 sayfasında terör örgütünü anlatıyor. Bir terör örgütüne üyelik iddia edilecekse terör örgütünün ne olduğu 25 sayfa izaha muhtaç olur mu? Bir başka terör örgütü diyemiyor, oradan video mesaj bekleniyor. Bir partinin adını söylüyorlardı geçmişte haksızca. O partiyle de bir süreç yürütülüyor. Öyle olunca bambaşka bir yapıdan, geçmişte ilanlarla, duyurularla toplanan bir konferanstan, onun başkanının mecliste milletvekili olduğu, daha geçtiğimiz yıl temiz kağıdı verdikleri başkanının yapısından terör örgütü icat ediyorlar.
“İktidar yolculuğumuz başlıyor”
23 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyecek ve tüm tartışmaları geride bırakarak yepyeni bir yürüyüşe başlayacağız. 28 Şubat akşamına kadar, yani bu hafta cuma günü mesai bitimine kadar ister tüm gençlerin yaptığı gibi ki 40 kata çıktı üyelik başvuruları, online olarak, internet üzerinden CHP’ye üye olarak, ister akşam 9’a kadar açık tuttuğumuz ilçe ve il başkanlıklarımıza başvurarak gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanı adayımızın belirleneceği ön seçimde oy kullanma hakkına sahip olabilirsiniz. İktidar yolculuğumuz başlıyor. 86 milyon geleceğe umutla ve güvenle bakmak istiyor. Ekonomi, adalet, demokrasi krizleri yaratan düzeni değiştirmek için, Türkiye’yi hak ettiği yere taşıyabilmek için, umudu, güveni var etmek, tasayı, kaygıyı defetmek için bu yolculuğun adı iradedir. Kayıtsız şartsız milletin iradesini aramaktadır. Bu yolculuğun adı karardır, halkın kararını aramaktadır. Bu yolculuğun adı iktidardır, milletin iktidarını hedeflemektedir. Bu yolculuğun adı özgürlük, halkın özgürlüğü için yola çıkmaktır. Haydi gel, Cumhurbaşkanı adayını seç. Gel, seç ve tarihe geç. Tarih yazmaya davet ediyoruz. Herkesi 23 Mart 2025 Pazar günü ön seçim sandıklarında buluşmaya, Türkiye’nin parlak geleceğini birlikte kurmaya, o geleceğe ortak olmaya davet ediyorum. Çağrım tüm Türkiye’yedir. Gel, adayını seç ve tarihe geç. Hepinizi bekliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihin akışını değiştirmeye, o akışı değiştirecek adayı belirlemeye her birinizi davet ediyorum. Gelin, seçin ve tarihe geçin.”