31 Mart 2025, Pazartesi

Muhsin Başkan ve ‘bizim tarla’

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu için, her yıl olduğu gibi bu yıl da vefatının 16’ncı yılı dolayısıyla 25 Mart 2025 günü yakın arkadaşları tarafından mezarı başında ve küçük salonlarda ve Türkiye’nin her tarafında mütevazi anma törenleri düzenlendi. Bu yıl, Haşim Yanar’ın başkanlığını yaptığı Anadolu Düşünce ve Strateji Merkezi(ASTEM) tarafından Mezarı başında yapılan anma töreninden sonra, Ulucanlar Cezaevi müzesi konferans salonunda yapılan konferans etkinliğe ben de katıldım. 

Bu törenlerin genelinde, Muhsin başkanın öğrenciliğinden, teşkilatçılığından, vatanseverliğinden, milliyetçiliğinden, 12 Eylül dolayısı ile yaşadığı işkenceler ve 7.5 yıl süren hapis(medrese-i yusufiye) hayatından, parti kurmasından, ilkeli siyasetinden, helikopter kazası ve vefatından,Türkiye’nin durumundan, şaibeli kazanın bugüne kadar bir türlü aydınlatılamamasından, kazayı ve vefatını neden olanların kimler olabileceğinden, elbette çokça FETÖ’den, ayrıca az da olsa rahmetli Mahir Kaynak’ın bu tür durumlar için ısrarla ileri sürdüğü teoride olduğu gibi mi düşünmek gerektiğinden vs, çokça bahsedilmektedir.

Aslında, vefatından sonra Yazıcıoğlu ile ilgili yukarıda bahsedilen hususlar, münferit zamanlarda da, yazılı ve görsel medyadan ikili dost sohbetlerine kadar her yerde her zaman konuşulduğuna da şahit oluyoruz.

Bu konuşulanlarda elbette, Yazıcıoğlu’nun kişiliği, devlet ve millet için değerinden, 28 Şubat sürecinde (Türkiye Suriye olmayacaktır) deyişinden, ABD’lilerin 2 binli yıllarda AKP’lilerle birlikte kendisine teklif ettiği “sizi Türkiye’de (şartlı) iktidar veya iktidarın ortağı yapalım” teklifini reddedişinden, vefasından, ahlakından, siyasi ahlakından, “Bir saniyesine bile hakim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur.” gibi veciz sözleri çokça konuşulmaktadır.

Bir başka husus, gerek bu tür anma törenlerinde, gerekse münferit başka programlarda çok dikkat çeken önemli bir ayrıntı tüm yapaylığı ile kendini hissettirmektedir. Bu yapaylık, birçok kişinin Muhsin başkana zamanında bir şekilde yakın olmuş olmasını, bulunduğu mevcut konum ve yaptığı (Muhsin başkanın tasvip etmeyeceği) işi için, özellikle siyasi kariyeri için kişisel avantaja çevirmeye ve kullandığı Muhsin Başkan ismi üzerinden fütursuzca kendisini ilgili mercilere pazarlamaya çalışıyor olmalarıdır.

Muhsin başkan, sağlığında yaşanan ve “parti veya Nizamı alem ocakları” mensubu bazı kişilerin karıştığı, ancak tasvip edilmesi mümkün olmayan bir veya birkaç hadise için “bizim tarlayı sürmüşler..” şeklinde bir cümle sarf etmişti. Bu cümlenin ne anlama geldiği aşağı yukarı herkesin malumudur.

Rahmetlinin ilkeleri, hayata ve olaylara bakışı sıcağı sıcağına ortadayken, konuşmalarına “Muhsin başkanın arkadaşıyım” diye başlayan, ancak bulunduğu yer ve konumu itibariyle Rahmetli Başkanın tasvip etmeyeceği, oradan oraya savrulan, rant peşinde gezinen, Rahmetlinin temiz ismini ve bıraktığı mirasını mensup olduğu cenahların çıkarına yontan bu zayıf karakterli ve riyakar kişileri de “bizim tarlayı sürmüşler..” kapsamına almak gerekir diye düşünüyorum. Hatta kuvvetle muhtemeldir ki, günümüzde ortaya çıkan bu patolojik ve defolu kişiliklerin sürülme zamanlarının daha erken zamanlarda,rahmetli Türkeş döneminden kalma olabileceği de kuvvetle muhtemel olarak gözükmektedir.

Bu kişilerin kim-ler olabileceklerinin cevabını, Muhsin başkan hayattayken ortaya koyduğu ilke, değer, düşünce, tutum ve hareket ile onun manevi kişiliğinden günümüze yansıyan mesajlarını bir şablon olarak kullanılmasıyla, söz konusu kişilerin bulundukları zihinsel konum arasında ortaya çıkan mesafe farkında aramak gerekir. Rahmetlinin ortaya koyduğu bu şablonun uzağında yer alanlar, onun misyonuna sahip çıkıyor gibi gözüküp de yaptıkları yorum ve düşüncelerle onu ve maddi gerçekleri demogoji ustalıklarıyla manipüle edenler, daha açıkçası onun temiz adını yalanlarına karıştıranlar kimler ise, bu defolu ve patolojik kişilerin de onlar olabileceğini söylemek, muhtemel gerçeği ifade etme adına gerçeğe en yakın yaklaşım olacaktır.

Muhsin Başkanla şeklen hiç karşılaşmamış ve fiziki anlamda onun uzaktan sevenleri olarak, bizde bıraktığı intiba olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, kişiliği, siyasi kişiliği değerleri örnek alınabilecek birisiydi. Muhsin Başkanı iyi bilirdik, Allah ona gani gani rahmet eylesin..

Köşe Yazıları

tümü

Gündem