Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘İsrail’le ticaret’ nedeniyle protesto ettikleri için tutuklanan 9 genç için itiraz edildi. İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği‘ne itirazda bulunan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hukuk İşleri Başkanı Alev Sezen, “Tutuklananlar göz altındayken eziyet gördüler, 18 saat aç bırakıldılar, namaz ve lavabo ihtiyaçları için saatlerce bekletildiler. Cezaevine girişte kızlarımızın başörtüsü kesilmiş, mendil kadar bırakılmış, sağa çekseler sol taraflarından sola çekseler sağ taraflarından saçları gözüküyor” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TRT World programında konuşma yaptığı sırada İsrail’le ticaretin tamamen kesilmesi yönünde slogan attıkları için tutuklanan 9 kişinin tutukluluğuna İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edildi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hukuk İşleri Başkanı Alev Sezen, gözaltı, tutuklama ve itiraz süreciyle ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.
“Kızlarımızın başörtüleri kesilmiş, mendil kadar bırakılmış”
Tutuklananlar göz altındayken eziyet gördüler, 18 saat aç bırakıldılar, namaz ve lavabo ihtiyaçları için saatlerce bekletildiler. Cezaevine girişte kızlarımızın başörtüsü kesilmiş, mendil kadar bırakılmış, sağa çekseler sol taraflarından sola çekseler sağ taraflarından saçları gözüküyor. Tutuklu kızının ellerinde tırnak izleri gören anneyi kızı teselli etmeye çalışmış” diyen Alev Sezen’in açıklamasının devamı şöyle:
“Dini kullanarak, başörtüsü diyerek 22 senedir oy devşiren iktidar”
“Dini kullanarak, başörtüsü diyerek 22 senedir oy devşiren iktidarın samimi olmadığını Saadet Partisi olarak her defasında dile getirdik. Ak Partili ve MHP’li vatanını ve milletini sevdiğinden şüphemiz olmayan seçmenler şunu iyi bilmeliler; sizler küresel güçlerin, siyonistlerin ve onların emelleri için hareket edenlerin siyasetine dokunmadığınız, menfaatlerini zedelemediğiniz sürece her vakti cemaatle kılsanız, alnınızı secdeden kaldırmasanız, başörtülü polis-asker-hakim vs. olsanız, memleketi camilerle donatsanız onların umurunda bile olmaz. Ne zamanki Büyük İsrail Projesine, BOP’a, şehit kanıyla sulanmış topraklarımızın satılmasına, yeraltı zenginliklerimizin-madenlerimizin satılmasına, kamu kurumlarımızın satılmasına, ülkemizin sığınmacılar ile kuşatılmasına, 1453 İstanbul’un fethinden bu yana ilk defa Ayasofya’nın kilise olarak kullanılır hale getirilmesine, 2000 senedir bu topraklarda ilk defa bir devlet başkanının kilise açmasına, 1000 senedir yan yana gelmeyen papalık ve patrikhanenin İstanbul’da bir araya getirilmesine ses çıkarırsanız işte o zaman başörtülü, alnı secdeli olmanız umurlarında bile olmaz.”