19 Nisan 2025, Cumartesi

Sırrı Süreyya Önder’in ismi o müzeye tekrar yazılacak mı?

Türkiye’de, hainler ile kahramanların, teröristler ile vatanseverlerin sürekli yer değiştirdiği su götürmez bir gerçek. Öyle örnekler gördük, yaşadık ki vatandaşlar olarak bunların hepsine alıştık. Artık şaşırmıyoruz. Bunun son örneği DEM Parti milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder.

Önder, bazı insanların kafasını karıştıran bir figür. Çünkü o, bu ülkede birkaç kere hain ile kahraman arasında gitti geldi. Artık toplumun bir kesimi onun nerede durduğunu kafasında konumlandıramıyor. Rahatsızlığı sırasında yaşanan bugünkü tartışmalar da garabeti gözler önüne seriyor.

Sırrı Süreyya Önder ciddi bir kalp rahatsızlığı sonucu Florence Nighthingale hastanesinde yoğun bakımda tutuluyor. Ülkenin önde gelen ve iyi doktorlarının gözetiminde. Bu konu sosyal medyada tartışma kopardı. Yoğun bakımda ölüm kalım mücadelesi veren hasta bir insana dair bu düşmanca paylaşımlar insanlık adına tabi ki üzüntü verici.

Ama insanların bu marjinal tavrında şüphesiz devletin, siyasetin yaklaşımı etkili oluyor. Devlet ve siyasetin 10-15 yılda bir düşman değiştirmesi şüphesiz halkın da vicdanını bulandırıyor. Ve böyle hastalıklı sonuçlar ortaya çıkıyor.

Çünkü bugün devlet erkanı tarafından el üstünde tutulan, hastaneye kaldırıldığı gece İstanbul valisinin başında nöbet tuttuğu, polisin güvenlik sağladığı, ülkedeki en kalbur üstü doktorların seferber olduğu bu isim, daha dün ‘terörist ve hain’di.

Maraş katliamından 12 Eylül’e…

Önder, 1978’de Maraş katliamına karşı katıldığı eylem nedeniyle Ankara Mamak cezaevinde 11 ay hapis yatan bir isim.

bu yetmediği gibi tahliye olduktan sonra bu kez de 12 Eylül darbesi sonrası ilk tutuklama furyasında tekrar hapse girdi. 12 yıl hapis cezasına çarptırılan Önder, açlık grevi gibi protestolar ve eylemler nedeniyle infazlarının yakılması sonucu çeşitli cezaevlerinde yedi yıl cezaevinde kaldı.

Ve daha sonra 12 Eylül dönemi yaşadıkları nedeniyle yıllar sonra darbe mağduru olarak ismi Ankara’da Ulucanlar cezaevi müzesine yazıldı.

Ancak tabi ki hikaye orada bitmedi. Çünkü burası Türkiye Cumhuriyeti.

Sırrı Süreyya Önder, 2013 yılında Gezi olayları sırasında yaptığı konuşma nedeniyle 3 Aralık 2018’de PKK terör örgütü propagandası suçundan 43 ay hapis cezasına çarptırıldı. 6 Aralık 2018’de Kocaeli’de cezaevine girdi. Önder, Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermesi üzerine 4 Ekim 2019’da serbest bırakıldı. Yani 10 ay tutuklu kaldı. Bu gelişme Önder’in yerini bir kez daha değiştirdi.

Ulucanlar müzesinden ismi kaldırıldı

1999’daki ‘Hayata dönüş’ operasyonlarında ölümlerin olduğu Ulucanlar Cezaevi 2006’da kapatılıp restore edildikten sonra 2011’de müzeye dönüştürüldü. Nazım Hikmet, Behice Boran, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, ve Hüseyin İnan gibi Türkiye siyasal hayatının önde gelen isimlerinin de tutuklu bulunduğu 2011’de müze olarak açılan cezaevine ismi yazılanlardan biri de 12 Eylül Darbesi’nin ardından tutuklu bulunan HDP eski Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’di. Çünkü Önder, 1985 yılında 11 ay Ulucanlar Cezaevinde tutuklu kalmıştı. Bu nedenle biyografisi müzede sergilenmeye başlanmıştı. Ta ki 2019 yılına kadar.

PKK propagandası suçundan hapse giren Önder’in biyografisi Mayıs 2019’da müzeden kaldırılıp yerine AK Parti eski Milletvekili Selçuk Özdağ’ın biyografisi konuldu.

Önder’den 2023’TE Ulucanlar tepkisi

Sırrı Süreyya Önder, 10 Kasım 2023’te Meclis’te “Hem cezaevine atmak hem de cezaevi müzesinden adını silmek AK Parti’ye nasip oldu. Az buz bir keramet değil.” diye bu gelişmeye tepkisini dile getirmesi hala akıllarda. Derken ikinci Ekim 2024’te ikinci çözüm süreci başladı ve Önder İmralı heyetine dahil oldu. Şimdi de devlet düzeyinde en üst protokol olarak hastane tedavisi sürüyor ve medyada şifa, iyi niyet dilekleri ile onore ediliyor.

Görüyorsunuz bu ülkede ancak öldükten sonra kahramanlığınızın müzede devam etme şansı daha fazla. Ama yaşıyorsanız ve bildiğiniz doğrulardan sapmıyorsanız Türkiye siyaset tahterevallisinde her an yer değiştirebilirsiniz. İşe yaradığında dost işe gelmediğinde düşman… Önder de bu konuda ne ilk ne de son örnek. Umarız sağlığına kavuşur, barışta rolünü oynar ve Ulucanlar cezaevindeki ranzada biyografisi tekrar yerini alır. Ama bu kez sonsuza kadar…

Köşe Yazıları

tümü

Gündem