Eski İçişleri Bakanı olan ve faili meçhullerle anılan Mehmet Ağar ve arkadaşları hakkında verilen beraat kararı onandı. 1993-96 yılları arasında 19 faili meçhul kalan cinayeti işlediği iddiasıyla eski bakan Mehmet Ağar’ın da aralarında bulunduğu 18 sanıklı davada verilen beraat ve zamanaşımı kararları Yargıtay tarafından kesin hükme bağlandı. Mahkemeler arası beraat ve ceza kararları ile sık sık gündem olan davanın, yeni bir çözüm sürecinin konuşulduğu bugünlerde beraat kararlarıyla kesinleşmesi dikkat çekti.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in sonrası sık sık gündeme gelen ve tarihte ‘faili meçhul cinayetler davası’ olarak anılan davada yeni gelişme yaşandı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların beraatını kararlaştırmış, bu kararı istinaf mahkemesi bozmuştu. İkinci yargılama sonrasında da yerel mahkeme yine beraat kararı vermişti.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi (istinaf) ikinci beraat kararına ilişkin itirazını tamamladı ve bu kez beraat kararını doğru buldu. Mahkeme, Behçet Cantürk ve Abdülmecit Baskın cinayetleri yönünden, dosyaların zamanaşımına girdiğini kararlaştırırken, diğer cinayetler için verilen beraat kararlarının haklılığına hükmetti.
Faili meçhul davaları karanlıkta kaldı: Yargıtay’dan düzelterek onama
T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu kararlarla ilgili temyiz incelemesini tamamladı. Bazı cinayetler yönünden zamanaşımı kararı verilmesi gerektiğini belirten daire, dosyanın bu kısmını düzelterek onadı ve bu durumu bozma nedeni olarak görmedi.
Daire, oybirliğiyle aldığı kararda, beraat hükümlerini de şu gerekçeyle yerinde buldu:
“Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, soruşturma ve kovuşturma aşamasında delillerin toplandığı bu haliyle eksik incelemenin bulunmadığı, hükme esas alınan raporların yeterli olduğu, deliller ile desteklenemeyen duyuma dayalı, soyut ve çelişkili beyanlar ile delil niteliğine haiz olmayacak belgeler dışında başkaca delil bulunmaması nazara alınarak, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüphe sanıklar lehine değerlendirilerek atılı suçlardan beraat kararları verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.”