Şu an Suriye’de yaşananlar BOP’un devamı…
Hukukçu Prof. Dr. Abdurrrahim Karslı ve siyasetçi Altan Tan, gündemdeki Suriye gelişmeleri ile MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan açıklamaları ile başlayan süreci değerlendirdi. Flash TV’de Veysi Dündar’ın sunduğu Şura programına katılan Hukukçu Abdurrahim Karslı, “AK Parti ve ortakları siyasette dizayn edilmiş ortaklar. Türk milletinin, Kürt milletinin, Arapların lehine bir şey düşünmezler. Kendi istikballerini ve istikrarlarını düşünürler. Şu anda Suriye’de olanlar da öyle. Niye? Şu anda Suriye’de olanlar, İsrail ve ABD’nin istediği. Büyük Ortadoğu Parojesi’nin(BOP) devamı. Türkiye’nin, Suriye’nin lehine değil. Suriye’yi parçalamak ve BOP çerçevesinde yapılması gerekenleri orada da icra etmek, benim düşündüğüm bu.” dedi. Siyasetçi Altan Tan da, şu andaki gelişmelerin Suriye lideri Beşar Esad’ı ya masaya oturtmak ya da tasfiye amaçlı bir operasyon olarak gördüğünü söyledi.
Hukukçu Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı yeni açılım sürecini, Suriye’de muhaliflerin 4 yıl aradan sonra harekete geçerek Halep’i alması ve beraberinde ABD, İsrail, Türkiye’nin arkasında olduğu görülen gelişmeleri yorumladı.
“Başkası çalıyor, üflüyor biz de oynuyoruz”
Prof. Dr. Karslı, Bahçeli’nin çıkışı için “Bizim, millet olarak Cumhuriyet’in ilk günlerinden bugüne kadar kendimize göre devlet olarak bir programımız yok. Cumhuriyet’i inşa ederken de ‘Cumhuriyet Sistemi’ demişiz. İsim ve resimden ibaret bir cumhuriyet. Gerçek hürriyet temelli bir cumhuriyet yok. Kendinden hareket eden, aksiyoner, kendi programı yok. Başkası çalıyor, üflüyor biz de oynuyoruz. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne kadar az veya çok var. “ dedi. Türkiye’de siyaset dizayn edildiğini ve dizayna uymayanın da diskalifiye olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karslı, sözlerinin devamında BOP’u şöyle anlattı:
“AK Parti’ye gelince bunu daha açık gördük. Ben BOP’u AKP ile görmedim. Yüksek lisans yaparken Alman bir hocam, ‘Biz Avrupa ve Amerika büyük Roma projesini canlandıracağız. Zaten biz bunu yapınca çalışmana ihtiyaç kalmayacak. Ortadoğu’yu biz dizayn edeceğiz. Büyük Roma yeniden canlanacak.’ dedi. 1980’lerde bunu söyledi. Benim moralim bozuldu. Oda arkadaşım Burhan Kuzu, “Hadi gidiyoruz, AK Parti’yi kuracağız, hem dünyamızı hem ahretimizi kurtaracağız.” dedi. Ben, istemedim. İki kelime beni çok korkutuyordu. BOP ve Milli Görüş geleneği. Bu darü-l harp meselesi yan yana gelince nasıl oluyor? BOP’a göre Ortadoğu yeniden dizayn edilecek. Pasif bir yapıda. Ilımlı İslam olacak. Medeniyet tasavvuru olmayan folklorik bir İslam. İddiası olmayan. İnsan hayatına karışmayan. Küçük küçük devletler. ABD batı kaynaklara doğrudan ulaşacak. Batı bir, Büyük Roma bir. Batıya karşı alternatif olmayacak küçük bir yapılanma. Bunun öncü kuvveti de Türkiye olacak.
Siyasetçi Altan Tan’ın bu projenin nasıl gerçekleşceğini sorması üzerine Prof. Dr. Karslı, “Diyarbakır yıldız olacak dediler. Bunu Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu söyledi. Türkiye onların dizaynında yardımcı olacak. ‘Büyük Abi’ rolünde. Geçmişi olduğu için, bir de abi geçmişi olarak tabi olacak. Bu projede Irak parçalanacak. Suriye, Libya… Mısır, İran da bir şekilde. Türkiye’de de bir operasyon olacak. Küçük küçük. Türkiye federatif yapıya razı olacak. Hilafet de geri gelince federatif yapı olunca bunları yapabilecek. Devlet Bahçeli bu konuda küçük bir parça. Bahçeli, daha birkaç ay önce ‘DEM’i nasıl kapatmazsınız’ diye Anayasa Mahkemesi’ne kızıyordu. Erdoğan da buna razı. Küçülmek manasında değil bu federatif yapı. Tayyip bey de ‘Osmanlı’da vardı Kürdistan, Lazistan filan’ diyerek çok arzulu ve istekliydi bu konuda.” cevabını verdi.
Yine Altan’ın BOP’a karşı mısınız sorusuna, Karslı, “Büyük Roma İmparatorluğu’nu, bu projeyi yanlış görüyorum. Biz millet olarak devlet olarak biz başkasının projesinin parçası olmayalım. Hakkıyla cumhuriyet yapalım. Herkese eşit hak ve hukuk sunalım, adalet ve kuvvetler ayrılığı olsun. Şeffaf bir sistem olsun. Başkasının oyununu oynayan bir devlet değil de İsviçre Almanya gibi olalım. Batı hukukunun temeli kim kuvvetliyse o haklıdır. Bizim medeniyetimizde ise kim haklı ise o kuvvetlidir.” diye konuştu.
“Kendimiz bir program yapmalıyız. Ve bu program rüzgargülü gibi her gün dönmemeli”
Altan Tan’ın, “BOP, bölgeyi küçük küçük parçalara bölme, Türkiye’yi buna ağabeylik yapma. Bunun karşısında ne yapmalı?” sorusuna da cevap veren Karslı’nın açıklamaları şöyle:
“Türkiye, demokratik bir hukuk devleti olunca diğer insanlara riyaset için yani ‘üst’ gibi değil kardeşlik için elini uzatacak. Mukayeseli hukukta olması gereken, müzakere zemini. Sonuca gidilecekse müzakere zemini, hürriyet, arzu edilen hedef de adil, kalıcı olmalı. Müzakereye katılan herkese eşit hak tanınmalı. Kuran’ı süzseniz meşveret, adalet, hürriyet kavramı çıkar. Biz başkasının oyununu oynamayalım. Evvela biz kendimiz hukuka inanlım.
“Kürt de anadilde eğitim alsın”
Bizim içimizdeki Kürt ve Türk hukuksuzluktan yanmasın. Kürde de aynısı olmalı. Kürt de Kürtçe anadilde eğitim alsın. Hürriyet zemini içinde olmalı. Biz evvela kendimizi, kendi ülkemizi aydınlatalım. Türkiye’de hukuku kendimize uygulayalım. Hürriyet zemini içinde, eşitlik, adaleti temin etmek için kendimiz bir program yapmalıyız. Ve bu program rüzgargülü gibi her gün dönmemeli.
AK Parti ve ortakları siyasette dizayn edilmiş ortaklar. Türk milletinin, Kürt milletinin, Arapların lehine bir şey düşünmezler. Kendi istikballerini ve istikrarlarını düşünürler. Şu anda Suriye’de olanlar da öyle. Niye? Şu anda Suriye’de olanlar, İsrail ve ABD’nin istediği. Bu projenin devamı. Türkiye’nin, Suriye’nin lehine değil. Suriye’yi parçalamak ve BOP çerçevesinde yapılması gerekenleri orada da icra etmek, benim düşündüğüm bu.”
Halep’in düşmesi ne anlama gelir?
24, 25,26 dönem Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Suriye’deki gelişmeleri şöyle yorumladı: “Türkiye’nin de fiilen arkasında olmasa da bir hamlesi söz konusu, anlayabildiğim. Bu da ne? Uzunca bir dönem hükümet Beşar Esad ile diyalog arayışına girdi. Ama o kapılar kapandı niyeyse. Beşar Esad’ın kendi yaklaşımı mı? Rusya’nın ona suflesi mi? İran’ın mı? Suriye’de ciddi anlamda İran etkisi ve sonra Rusya etkisi var. Esad bu kapıları kapattı. Kürtlerle ilgili yeni bir proje ortaya koymadı. Oradaki İslami örgütlerle ilgili de bir şey söylemedi. Bu Esad’ı ya masaya oturtmak ya da tasfiye amaçlı bir operasyon olarak gözüküyor.
“Halep’i elinde tutamayan Suriye’yi yönetemez”
Halep’in muhalif güçlerin eline geçmesi çok önemli. Halep’i elinde tutamayan Suriye’yi yönetemez. Suriye’nin bütünü üzerinde kontrolü olmaz. Bundan şu netice ortaya çıkıyor. Suriye’de rejim değişikliği ile yeni bir düzen mi kurulur bunda sonra yoksa Suriye parçalanır mı? Bundan kastım, Kuzey’de İdlib, Halep Türkiye sınırında ayrı bir yapılanma? Şu an PKK’nin ABD’nin olduğu yerde ayrı bir yapılanma, Beşar tarafında ayrı bir yapılanma? Yoksa bunun sonunda herkes mecbur kalır yeni bir Suriye mi olur bunu hep beraber göreceğiz. Ama burada Halep’e müdahale edilmesi önemli. Bana göre baştan beri müdahale edilmeliydi. Türkiye, Kürt muhalefetini yanına almalıydı. PYD ile iyi ilişkiler geliştirmeliydi. Yani topyekun Arabıyla, Kürdüyle, İslamcısıyla…
“Türkiye devletinin yanlışları var”
Çeşit çeşit rengarenk İslamcı örgütler var. Hiç tasvip etmeyeceğimiz örgütler silsilesi var. PYD niye uzaklaştı, PKK niye girdi? ABD niye geldi? Bunların hepsinde Türkiye devletinin yanlışları var. Antalya’daki ve İstanbul’daki toplantıda en önemli tartışmada ‘yeni kurulan Suriye’nin adı ne olacak.’ Türkiye baştan doğru bir süreç izleseydi, Suriye Arap Cumhuriyeti isminde ısrar etti radikaller. Suriye Cumhuriyeti denmesini kabul etmediler. Baştan beri abuk sabuk radikaller ile iş tutulmasaydı, PYD ile PKK’dan ayrı bir diyalog olabilseydi iyi olurdu.”
“Açılım çok geç kaldı. Bu Bahçeli’nin bahsettiği…”
Altan Tan, açılım sürecini desteklediğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Çok geç kalındı ama zararın neresinden dönülse kardır. Şu anda da bu temasları yeni İmralı DEM Parti ile görüşme, Suriye hareketlenmesi… İnşallah doğru bir strateji gelişir. İnşallah Türklerin, Kürtlerin, Arapların hayrına olur.”
“O zaman ‘postacılık yapmayız’ diyen Altan Tan’ı niye karaladınız?”
2013-14 yıllarında süren çözüm sürecinde HDP’nin Öcalan’la görüşme heyetine alınan Tan, daha sonra konuştuğu gerekçesiyle heyetten çıkarıldığını hatırlattı. Altan Tan, “Tuncer Bakırkhan, ‘Bu sefer postacılık yapmayız,’ dedi. O zaman ‘postacılık yapmayız’ diyen Altan Tan’ı niye karaladınız? HDP heyetindeydim çözüm sürecinde. Ben çok konuşuyorum diye heyetten çıkarıldım. Benim yerime aldıklarının ne yaptığını gördük. Çok kızgınım. Müzakereler başlayacak. Bu zaten açıklandı. DEM Parti başvurdu. Bu görüşmeyi çok önemsiyorum. Mutlaka Öcalan ile görüşülmeli. Öcalan savaşa, şiddete karşı bir duruş sergileyecek tahminim. Daha sivil daha demokratik bir ülke .” diye konuştu.