İsrail askerleri tarafından Batı Şeria’da başından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi, Aydın Didim’de son yolculuğuna uğurlandı. Didim Merkez Camisinden kaldırılan Ayşenur’un cenazesine siyasiler ve halktan büyük katılım oldu.
Haksız işgaline karşı Filistin halkına destek için Batı Şeria’da bulunan Ayşenur Ezgi Eygi, 6 Eyül’de İsrail askerlerince başından vurularak öldürüldü. Türk kökenli Amerikan vatandaşı olan Eygi’nin Didim Devlet Hastanesinden alınan cenazesi Altınkum Mahallesi’ndeki baba evine getirildi.
Bu sırada evde cenazeyi karşılayan Eygi’nin babası Mehmet Suat Eygi, eşi Pakistan asıllı Hamid Mazhar Ali ve akrabalarına, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş eşlik etti.
Evde duaların edilmesi, vatandaşlardan helallik alınması sonrası Ayşenur’un cenazesi Didim Merkez Camisine götürüldü. Bu tören sırasında evin önünde toplanan vatandaşlar “Kahrolsun İsrail” şeklinde sloganları attı.
Davutoğlu da babaya taziyelerini iletti.
Öte yandan helallik alınması öncesi baba Eygi’yi ziyaret eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da başsağlığı dileklerini iletti. Öğle vakti Didim Merkez Camisinde kılınan namazın ardından Eygi’nin cenazesi defnedildi.
Meclis Başkanı Kurtulmuş aileyi ziyaret etti
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ayşenur Ezgi Eygi’nin Altınkum Mahallesi’ndeki babaevini ziyaret etti, akrabaları ve yakınlarıyla görüştü.
Ayşenur Ezgi Eygi’nin verdiği büyük insanlık mücadelesini unutmayacaklarını, unutturmayacaklarını söyleyen Kurtulmuş, “İnşallah Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. Hesabını bütün uluslararası mahkemelerde soracağız. Adalet Bakanlığımız, Adli Tıp Kurumumuz bütün otopsileri uluslararası standartlara uygun bir şekilde gerçekleştirmiştir. Doğrudan hedef alınarak ve direkt olarak sol kulağının arkasından kurşunla şehit edilmiştir. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.” dedi.
Anne Rabia Birden: Barış için gitti ama hayatını kaybetti
Günlerdir tarifsiz acılar yaşadığını belirten acılı baba Suat Eygi, “Ayşe çok neşe dolu, heyecanlı, hareketli, sevgi dolu, hep barış için çalışıyordu. Barış için gitti ama hayatını kaybetti, benim kızım şehit oldu. Gittiğini bilmiyordum. Öncesinde görüşmemiştik ve bu bana da çok büyük sürpriz oldu. Gittiğini bilmiyordum ve şoke oldum. Acımız çok büyük. Devletimizden tek isteğim kızımın hakkını aramaları. Kızımın kanı yerde kalmasın ve sorumlular cezalandırılsın çünkü benim kızım hedef alındı.” diye konuştu.
Rabia Birden’in annesi Devran Birden de gözyaşları içinde torunu Ayşenur’u en son 2,5 yıl önce gördüğünü ve torununun kendisine “önümüzdeki ay yanınıza geleceğim” dediğini anlattı.
Torununun en son Antalya’daki dayısı ile Muğla’daki teyzesini ziyaret ettiğini anlatan Birden, “O, bambaşka bir kızdı. Çok yardımseverdi. Birisi bir şey istese ona yardımcı olmak için hemen çaba gösterirdi. Daha önce de birçok yardım kuruluşuyla oralara gitti. 4 ay oralarda kaldı. Çok akıllı bir kızdı. Orada yaptıklarını bize neşeyle anlatırdı. Benim kızım oralarda gitti şehit oldu. Keşke bir daha görseydim. 2,5 yıl önce Antalya’da gördüm bir daha da görmedim, çok üzgünüm.” ifadelerini kullandı.