O sadece bir MEB öğretmeni…
Yüksel Yalçınkaya sadece bir öğretmen. 26 yıllık bir Milli Eğitim Bakanlığı öğretmeni, KHK ile ihraç edilmiş. ‘FETÖ üyeliği’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmiş. Cezasını yatıp bitirmiş. Sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) Büyük Dairesi demiş ki “Telefonda Bylock bulunması, dini sohbete katılma, yasal sendika üyeliği vs terör eylemi olamaz. Bunlar kanunda yok, dolayısıyla kanunsuz suç olmaz. Buna benzer dosyalarda beraat vermen lazım” Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti‘nden Yüksel Yalçınkaya ve benzeri durumda olan yargılamaları düzeltmesini istemiş.
AİHM Büyük Dairesi, tarihinde ilk kez bu kadar geniş ve önemli bir kesimi ilgilendiren hak ihlali kararı veriyor. Bu kadar net bir karar. Tarih 26 Eylül 2023. Bu süreçte Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan ekibin başındaki Ceza Hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç de AİHM kararı doğrultusunda bir çözüm bulunmasını savundu ve hala savunuyor. 8 yıldır süren yargılamalarda yapılan haksızlıkların telafisi için bir fırsat bu karar.
Ama muhalefetten çıt yok…
12 Eylül’de, AİHM kararına dair duruşma yapıldı Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde. AİHM’in hakkında ‘hak ihlali’ kararı verdiği, haksız yere aldığını söylediği hapis cezasını zaten cezasını bitirmiş olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya aynı suçtan tekrar mahkum edildi. Yani Anayasa 90’a göre bağlı olduğumuz AİHM Büyük Daire kararını, bir yerel mahkeme yok saydı. Üstüne Yalçınkaya için de yurtdışına çıkış yasağı koydu. Öyle tuhaf bir kararlar.
Duruşmayı takip eden Hukukçu Dr. Levent Mazılıgüney‘in ‘bu nasıl bir muhalefet’ isyanıyla aktardığına göre o salonda bir Saadet Partisi milletvekili dışında Meclis’ten hiçbir siyasetçi, siyasi parti yoktu. O zaman sormak gerekiyor, bu nasıl bir muhalefet?
Halkın yanında olmayan muhalefetin, halk yanında olur mu!
Hiç muhalefet…
Bu ülkede 22 yıldır tek bir iktidar var ama hiç muhalefet yok. Gelinen noktada anladığımız, gördüğümüz bu.
Bu da şunu anlatıyor, muhalefetin ‘hakikat’le ilgili bir sorunu var.
Bırakın bedenini, elini bile sahiden taşın altına koymuyor. Göstermelik muhalefetin yıldızlarını da, en son Türk Yargısının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) Büyük Dairesi’nin Yüksel Yalçınkaya kararını uygulamaması karşısındaki sessizliği, umursamazlığı döküveriyor.
Suyun akışına göre giden bir muhalefet var. Ve geçmişe baktığımızda ‘hakikat’ noktasında muhalefette tek ayrılan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmuştu.
Maalesef o da yeterli olmadı. CHP Genel Başkanlığı’nı devralan Özgür Özel, onun kısmi demokrasi mücadelesini devralmadı. ‘Kendine demokrat’ bir parti başkanı olarak devam ediyor.
Evet, 22 yıldır aciz bir muhalefet var…
Hep muhalefette kalıyor çünkü gerçekten muhalefet etmiyor.
Bugün, halkın yanında olmayan muhalefet halkın iktidarı olabilir mi?
Halkın hukukuna muhalefetteyken sahip çıkmayan, iktidara gelebilir mi?
Suçluyu suçsuz ayırmadan halkın büyük bir kesimi ‘terör’ suçlamasıyla özgürlüğünden, ekmeğinden olurken buna suskun kalan bir muhalefet olabilir mi? Gerçek suç işleyenle suçsuzu ayıracak böylesine önemli, büyük bir AİHM kararı önümüzde iken bunu göremeyen başka hangi dertleri, sorunları görebilir?
Ey muhalefet, siz bir şey yapmıyorsunuz, görüyoruz, tamam yapmayın ama yapılana bari destek olsanız.
Hem bunu sadece o AİHM’in haksız yargılandığını söylediği insanlar için değil, ülkemiz için. Bu ülkede yaşayacak çocuklarınız, torunlarınız için yapsanız.