Değerli dostlarım;
2024-2025 eğitim-öğretim yılı 9 Eylül 2024 tarihinde fiilen başlamış olacak.
Çocuklarımıza, eğitim camiasına ve tüm anne-babalara hem hayırlı olsun hem de Allah yardımcıları olsun.
Eğitim bir ülkenin geleceği ve beka sorunudur. Eğitime değer vermeyen milletler gelecekte başkalarının kölesi olmaktan kurtulamazlar. Kalkınmış ülkelere bakarsanız en çok yatırım eğitime yapılmaktadır. Eğitim olmadan bilim ve teknolojiyi kullanamaz, kültürel değerleri gelecek nesillere aktaramaz, vatan, millet, bayrak ve din mefhumlarını genç nesillere benimsetemezsiniz.
Ne yazık ki iktidarın söylemlerinin aksine özellikle bu iktidar döneminde eğitimin geri gittiği fikri bütün toplumca kabul edilmektedir.
Bakınız, binlerce köy okulumuz halen kapalı tutulmakta Türk Bayrağı göndere çekilememekte, köydeki bütün aydınlanma ve uyum sadece din görevlilerine bırakılmış durumdadır.
Açık olan okullarımızın birçoğunda öğretmen açığı henüz giderilememiştir. Bakanlıkça açıklanan 2024 yılı öğretmen açığının 65 Bin olmasına karşılık sadece 20 Bin öğretmen alımı için müracaatlar alınmış ama henüz onlarında ataması yapılamamıştır. 2023-2024 öğretim yılı sonunda emekliye ayrılanları da sayarsanız ihtiyaç çok çok fazladır.
2024 yılı itibariyle başlanılan okul yapımları gerçekleşme oranı % 80 ‘in altında olan okul inşaatları tasarruf tedbirleri gerekçe gösterilerek bekletilmeye alınmıştır. Bu demektir ki sınıflar daha kalabalık olacak.
Yeni müfredat programı tamamen bir partinin propagandası olarak dizayn edilmiş AK Parti’nin Türkiye Yüzyılı olarak lanse ettiği söylem Türkiye Yüzyılı Maarif Programı olarak sunulmaktan çekinilmemiştir.
Ülkemizi bilim ve teknolojide ileri götürecek Fen ve Teknik Liselerin sayıları yerinde sayarken İmam-Hatip Liselerinin sayıları 1500’ü aşmıştır.
Hedeflenen eğitim bilimsel ve teknoloji ağırlıklı laik ve demokratik bir eğitim mi? Ortadoğu ülkelerine özenilen bir eğitim mi olacağı tartışılır hale getirilmiştir.
2024 ÖSYM sonuçlarına göre baraj olmamasına rağmen 63.798 aday sıfır çekmiştir. Bir de baraj olsaydı acaba ne olacaktı?
Milli Eğitim Bakanlığının kendisinin hazırladığı öğrencilerin Akademik Başarılarının Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi raporunda 8. sınıf öğrencilerinin % 66 ‘sı okuduğunu anlamıyor; % 16 ‘sı dört işlem yapamıyor. (Prof. Dr. Selçuk Şirin Artı Eğitim Dergisi 2019 yılı değerlendirmesi)
Değerli dostlarım;
Okullar açılıyor, veliler düşünceli, öğrenciler endişeli. Henüz okullarda fakir öğrencilere bir vakit yemek verilmesi projesinden haber olmadığı gibi okulların ihtiyaçları da karşılanamamakta, temizlik elemanı görevlendirmeleri yapılmamış durumdadır.
Eğitimde dertler çok ama iktidardan bir çare yok.
Müdür ve idareciler mecbur oldukları için velilerden yardım istemekte, veliler ise kendileri muhtaç durumda.
Kim kime yardım edecek?
Ya Yüksek öğretimdeki gençlerin yurt ve barınma sorunları nasıl halledilecek? Bir fakülteyi kazandığı halde kayıt yaptıramayan öğrencilerin durumu ne olacak?
Bütün bunlara çare bulmakla görevli Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin diyor ki 9 Eylül 2024 günü bütün okullarımızda Çanakkale’den Gazze’ye konulu bir çalışma yapılacak.
Varın zihniyeti siz düşünün.
Olan genç yavrularımıza olmakta.