21 Aralık 2024, Cumartesi

Nereden nereye…

Değerli dostlarım;

Sn Cumhurbaşkanı derdi ki ‘nereden nereye’…

Geçmişi bir hatırlayalım.

Cumhurbaşkanı diyordu ki, ‘Parmağımdaki yüzükten başka bir servetim yok. Eğer  başka birşey bulursanız bunun hesabını sorun.’

Yine Cumhurbaşkanımız millete çay- simit hesabı yapıyor ve mevcut iktidarı kıyasıya eleştiriyordu.

Zaman geldi, fikirler değişti . Bu defa Cumhurbaşkanı ‘itibardan tasarruf olmaz’ demeye başladılar. Şatafatlı gösteriler, büyük konvoylar, uçak filoları…

Kendi makamında kullandığı araçlar, ülke dışına özel uçaklarla seyahatler, hatta kargo uçaklarıyla araç transferleri…

ABD’ye yapılan seyahatlerde 6 uçak dolusu görevli ve taraftar. Geceliği 25 bin dolar olan süit dairelerde konaklamalar ücretleri.

İklim Değişikliği konferansı için Almanya 360 kişiyle, Azerbaycan’a giderken Türkiye kafilesinin 1800 kişiden oluşması; 2025 bütçesinin şimdiden 1 trilyon seksen bin lira açık olarak bağlanması. Yandaş holdinglerin vergi borçlarının  silinmesi; Diyanet İşleri Başkanlığının 7. Din Şurasında  2 Milyon lira para harcaması;

Daha neler neler…

Peki siz bunları yaparken vatandaş ne yapıyor dersiniz?

12.500.tl emekli aylığı; 17.02 TL asgari ücret. Bozdur bozdur harca.

Bütün bu israfa rağmen bütçe nasıl ayakta durabiliyor?

Üretim yeterli değil, ihracat ithalatı karşılamıyor, bütçenin büyük birb bölümü faiz ödemelerine gidiyor, paranın alım gücü sıfırlanmış, millet aç ve perişan, vergiler halkın sırtında büyük bir yük ama  iktidar ‘tekeden yağ çıkarma’ derdinde. 

Bu kadar zam yapılmış yetmemiş şimdi de benzin ve motorindeki  vergi kaçağını önlemek adına araçlara çip takmayı gündeme getirdiler. Her araçtan 2 bin 200 TL cip takım ücreti alacaklar. Ekonomistleri hesap ediyor ve Meclis’te de gündeme getirdiler. Çip takım maliyeti 15 milyar lira ama geliri 56 milyar tl. Tam bir Deli Dumrul hikayesi. Geçenden bir akçe, geçmeyenden iki akçe misali.

Mehmet Şimşek çıkıp diyor ki, zor bir yıl geçirdik  iki yıl daha kaldı. İki yıl sonra enflasyon tek haneli olacak.

Hani Nasrettin Hoca’nın ‘Ölme eşeğim ölme, yaz gelsin sana yonca vereceğim’ tesellisi gibi.

Köşe Yazıları

tümü

Gündem