21 Aralık 2024, Cumartesi

Önce insan

“İnsanın İnşasında Vicdan”

Yazının başlığı “önce insan” olarak konulmuş ve bu başlığın doğal çağrışımı olarak, insanla diğer varlıklar arasında bir değerlendirme yapılarak insanın öne çıkarılacağı bir yaklaşımın ele alınacağı izlenimi verilmiş olsa da, biz bu yazıda insanı da insan yapan, insanın insanlığının en önemli niteliği belki nüvesi olan vicdan konusunu ele alacağız. Onun için başlığın altına birde alt başlık açarak “İnsanın İnşasında vicdan” dedik. Bir sonraki yazımızda tolumun yapı taşı varlık aleminin en kıtmetlisi olarak yalın haliyle “önce insan” diyerek yazmaya devam edeceğiz.

İki nimet vardır ki insanların çoğu onun kıymetini bilmezler. Vücut sağlığı ve vicdan rahatlığı. (Hz. Muhammed)

Dünyada yüzlerce milliyet, dil, din, mezhep olabilir. Ama sadece iki çeşit insan vardır. “Vicdanı olan ve Vicdanı olmayan.”Farid Ferjad.

 “Hesap” insanı makam sahibi yapar da, “Vicdan” daha önemli bir işe yarar; İnsanı insan yapar. (Friedrich Nietzsche )

“..ama vicdan şu soruyu sorar “Adaletli mi” Martin Luther King.

Sanma ki her kalıbın içindeki insandır, insanı farklı kılan içindeki merhamettir, vicdandır.

Vicdan pusula gibidir, ona uyarsan doğru yolu bulursun.

“..Ve bir gün aklın ile vicdanın arasında kalırsan, Vicdanını seç, Aklın çıkarlarını korur, Vicdanın ise insanlığını”

Günlük hayatta “vicdanım elvermedi, vicdanım rahat değil” gibi ifadelerle iç dünyamızda, “kara vicdanlı, hiç vicdan kalmamış, vicdansız” gibi suçlayıcı nitelemelerle de beğenmediğimiz davranışların kaynağını oluşturan vicdan olgusunun nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışacağız.  Hiç şüphesiz, bu kavramların maiyetini çok iyi açıklayan bilim ve inanç disiplinleri de vardır. Konuyu irdelerken bu disiplinlerden ve kişisel tecrübe ve anlayışımızdan da faydalanacağız.

Vicdan insanın iç dünyasında şekillendikten sonra İnsan davranışlarının en önemli dinamiği haline gelir. Bu davranış rehberlikirade, akıl ve duygu gibi mekanizmaların anlamlı ve uyumlu birlikteliği ile ortaya çıkarsa, vicdan ideal anlamda kendini göstermiş olur. Tersi durumda, yani sağlam bir rehberlik, irade, akıl ve duygu birlikteliği yapılamaz ise çoğu zaman iyi vicdan da ortaya çıkamaz veya bu davranış “vicdansızlık” olarak tezahür eder.

Vicdanın işleyişinin daha iyi anlaşılması için “dördünün anlamlı birlikteliği” diye ifade ettiğimiz rehberlik, irade, akıl, his/duygu fonksiyonlarının işleyişini biraz daha yakından inceleyelim.

REHBERLİK; En başta, insan iradesi kendine istikamet gösterecek bir rehberliğe ihtiyaç duyar. İradenin insanın ve varlık aleminin faydasına olacak şekilde tasarrufta bulunabilmesi için sağlam doğrulara ve bilgilere, evrensel değerlere ve ahlaki ölçülere ihtiyacı vardır. Dini ıstılahta, kısaca Kuran’ın rehberliğine ihtiyaç duyar şeklinde ifade edilebiliriz.

İRADE; Bir şeyi yapma veya yapmama keyfiyetidir. Bu keyfiyet tahayyül, düşünce ve öğrenme gibi soyut veya bir iş yapma, eşyanın şeklini değiştirme gibi maddi dünya ile ilgili eylemler şeklinde  olabilir. Dini ıstılahta, Kuran’ın rehberliğinden ayrılmama, hayatın her anını Allah’ın kendisinden razı olacağı kul olma hedefiyle yaşama şeklinde ifade edilebiliriz.

AKIL/ZİHİN/DÜŞÜNCE; Akıl yaşayışa ait tecrübelerden faydalanmakla birlikte, varlık aleminde araştırma yapmak, yaptıkça daha çok araştırmaya yönelmek, varlık alemi içinde insanın yerini anlamlandırmak, bu anlam içerisinde varlığın dengeleriyle uyumlu olacak şekilde iradeyi kullanmak durumundadır. Dini ıstılahta, Allah’ı bilmek, Allah’ın varlık aleminde koyduğu kanunların kılavuzluğunda Allah’ın muradını aramak. Allah’ın rızasına uygun olmayan işlerden uzak durmaktır.

HİS/DUYGU/İŞTİYAKİrade, akıl/düşünce ile birlikte kainatın işleyişini öğrenme ve hayata tatbik etme döngüsü içerisinde yeni sırlara ve muallakta duran bilgilere ulaştıkça his/duygu ve iştiyak döngüsünün memnuniyet bulma motivasyonuyla akıl ve irade döngüsünü hızlandırmasıdır. Kainattaki sırları keşfettikçe sonsuz gücü daha çok anlama, bu gücü bilme, bu güce hayran olma O’na aşık olma. Allah aşkı.

KEŞİF/İCAT

İnsanın, irade akıl ve duygu döngüsün motivasyonu ile varlık alemini daha çok incelemeye yönelmesi, inceledikçe kainatın daha farklı sırlarını keşfetmesi, keşfettikçe söz konusu döngüyü daha çok çalıştırmaya yönelik motivasyon bulması ve Allah’ın yeni lütuflarına mazhar olması halidir.

NEFİS; Rehberlik irade, akıl, his ve iştiyak fonksiyonlarının uyumlu birlikteliği ile ortaya Vicdan çıkmaktadır. Vicdan kendinden beklenen en güzel fonksiyonu icra edebilmesi için kötülüklerden arındırılmış nefisten destek alması gerekir. Aslında vicdanla nefis birbirlerini karşılıklı etkileyen iki ayrı fonksiyondur. Nefsin içinde yer alan kötü duygular vicdan mekanizması ile kontrol altında tutulmaz ise, böyle kontrolsüz/temiz olmayan bir nefis te vicdanın düzgün çalışmasına engel olacaktır.

Nefis Terbiyesi; Nefsin 19 afetten temizlenerek kötü davranışlardan arındırılması, pak, saf ve olgun hale getirilmesi sürecidir. Bu afetler çoğaltılabilir, öncelikleri değişebilir, önemli olan nefsin terbiye edilmesine olan ihtiyaç ve insanın bunu istemesidir. Bu temizlik olayı 7 kademede gerçekleştirilir. İnsanın nefis temizliğini tamamlandığı zaman, bunların yerine, ruhun 19 hasletini kazanmış olur. 

TAKVALI/İYİ İNSAN

Temizlenmiş bir nefis ile irade, akıl, his/duygunun anlamlı birlikteliği ile ortaya çıkan vicdanın birlikte çalışması sonucunda iyi/takvalı insan ortaya çıkar. Takvâ, mü’minin Allah’ın adaletine sığınarak, âhirette kendisine elem verecek kötü davranışlardan titizlikle uzak durarak iyi/sâlih amellere sarılmasıdır.

Yukarıda vicdanlı ve takvalı insanın ortaya çıkabilmesi için kişinin iç dünyasında yapması gereken ameliyelere kısaca değinildi. Biz bu insanları yani bu iç döngü ameliyelerini sağlıklı yapabilenleri makul, dengeli, saygılı, merhametli, adaletli, barıştan yana, kainatta işleyen genel düzenle nerdeyse ritmik boyutta uyumlu, kısaca söyleyecek olursak vicdan sahibi insanlar olarak görürüz.

İdeal ve fonksiyonel bir kamu vicdanı ise böyle insanlardan oluşan toplumlarda ancak oluşabilir. Bu anlamda bir kamu vicdanı ile başta yöneticilerin yanlışa düşmeleri önlenebilir. Devlette ve toplumda ortaya çıkabilecek olası fitne ve fesatlar ile ortaya çıkan ve çıkabilecek her türlü kötülüğün üstesinden gelinebir

Köşe Yazıları

tümü

Gündem