Narin Güran cinayeti davasının böyle bitmesi ya da bitecek olması çok ürkütücü… Başlıktaki tespiti davanın bitişinde yazmak daha doğru olurdu. Ama görünen köy kılavuz istemiyor. Gelişmeler Narin Güran cinayeti davasının 2025’e geçmeden bitirileceğini gösteriyor. Ekstra sürpriz olmazsa tutuklu 4 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilecek. Bu kanuna göre verilebilecek en ağır ceza ama küçücük bir kız çocuğunun niçin katledildiği yani hakikat ortaya çıkmayacak.
Bunu nereden çıkarıyoruz? Açıklanan esas hakkındaki mütalaadan. Süreç şaşırtıcı derecede hızlı ilerliyor ve hemen hemen iddianamenin aynısı olan esas hakkındaki mütalaa yeni bir şey söylemiyor. Öyle ki iddianamenin sayfa sayısıyla esas hakkındaki mütalaanın sayfa sayısı bile aynı: 14.
Şöyle ki; 21 Ağustos’ta Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe mahallesinde kaybedilen Narin Güran cinayeti o günden bu yana Türkiye’nin gündeminde. 8 Eylül’de cansız bedeni dere yatağında bulunan küçük Narin’in davası 7 Kasım’da başladı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmayı 4 günde bitirdi. Cumartesi günü dahi yargılama yaptı. Sanık savunmalarından sonra tanıklar dinlendi. Ve bir sonraki duruşma 26 Aralık’a ertelendi.
İşte bu duruşmadan 20 gün önce mahkeme savcısı esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Davanın müdahillerinden Diyarbakır Barosu adına duruşmaya katılan Nahit Eren, Narin cinayeti davasında esas hakkındaki mütalaanın açıklandığını duyurdu. Mahkeme savcısı, tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve itirafçı Nevzat Bahtiyar hakkında “iştirak halinde kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Bu demek oluyor ki 26 Aralık’taki duruşmada esas hakkındaki savunmalar alınıp, sanıklara son sözleri sorulup dava karara bağlanacak.
Gelinen noktada tutuklu sanıklar hakkında istenen cezalar, Türk Ceza Kanunu’na göre cinayet suçuna verilebilecek en ağır ceza. Ancak soru işaretleri bitmeyecek.
Son rapor: Narin’in cesedinde bulunan kıl örnekleri anne ve ağabeyle uyumlu
Dosyayla ilgili son ortaya çıkan rapora göre Narin’in şortunda ve avucunda bulunan kıl örnekleri annesi ve ağabeyiyle uyumlu çıktı. 2 Aralık 2024 tarihli rapor, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne ait. Raporda, kıl örneklerinin Narin’in sol avuç içi, siyah şortu ve atletinden elde edildiği belirtiliyor. Rapora göre, kıl örneklerinin DNA’ları, baba Arif Güran, tutuklu sanık anne Yüksel Güran, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar ve tutuklu sanık abi Enes Güran’dan alınan örneklerle karşılaştırıldı. Rapora göre Narin’den kemik örneğini kullanıldı. Raporun sonuç bölümünde örneklerin makroskopik ve mikroskopik incelemeleri sonucunda, Narin’in sol avuç içindeki saç ve kılların kök içermediği, siyah şorttaki kıl örneğinin kök içermediği, atlet üzerindeki birisi 16 diğeri 11 kahverengi kılların da kök içermediği belirtildi. Örnekler üzerinde mitokondriyal DNA çalışması yapılarak, Yüksel Güran, Enes Güran ve Narin Güren ile aynı olduğu sonucuna varıldığı ifade edildi. 11,16 ve 29 santimetre uzunluğunda olduğu belirtilen kıllar, saç kılı. Ceset üzerinde yapılan adli tıp incelemelerinde küçük kızın boğularak, boynuna ve göğsüne baskı yapılarak öldürüldüğü tespit edilmişti. Narin’in kısa süren bir boğuşma sonrası hayatını kaybettiği tahmin ediliyordu. Avuç içi ve şortuna takılı kalan kıllar bir boğuşma, direnme yaşandığı, bu sırada saç tellerinin koparıldığı şeklinde bir izlenim oluşturuyor.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı: İtiraf gelmeyecek
İtirafçı kimliğiyle bilinen tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, katıldığı bir televizyon programında “Bu cinayetle ilgili kimseden itiraf gelmeyecek” dedi.
Delil karartma soruşturması bekliyor
Öte yandan Narin’in cesedinin bulunmasının üzerinde 3 ay geçmişken cinayet davası sona yaklaşıyor ama yakın akrabaların tutuklu olduğu delil karartma soruşturması hala savcılıkta bekliyor. Delil karartmak suçlamasıyla tutuklu aile efradı hakkında iddianame hazırlanmayan şüpheliler cinayet davasında tanık olarak dinletildiler. Ve hapishanede tutuluyorlar. Bu da çok ilginç cinayet davası ne kadar hızlı ilerliyorsa diğer delil karartma dosyası ise o kadar yavaş ilerliyor. Buradaki çelişki de dikkat çekici.
Sonuç olarak Narin cinayeti davasının 26 Aralık’ta başlayacak duruşmasında esas hakkındaki savunmalar alınacak. Ve bu hızdan anlaşılıyor ki dosyaya karara çıkacak. Verilen karar en ağır hapis cezası olabilir ve muhtemel ki öyle olacak. Ama bu adalet olmayacak. Çünkü ne kadar ağır ceza verilse de adalet ancak hakikatten doğar.