Değerli Dostlarım;
Sokakta rastladığım bir vatandaş bana dedi ki, ‘Beyim, memleketin halini nasıl görüyorsunuz?’ Bir an düşündüm ne diyeceğimi. Sonra dedim ki: Beyefendi neden bahsedeyim.
Sıcaktan bunalan insanların 0,5 litrelik suyu alabilmek için en az 10 Tl verdiklerini mi?
Yazın sonu gelmesine rağmen yaz meyvelerini alamadıklarını mı? Bu meyvelerin üretici tarafından toplanamayıp tarlada bırakıldığını mı?
Halk ekmekten ucuza ekmek alabilmek için girilen kuyrukları mı?
Lokantalarda bir çorbanın 80 TL olduğunu mu?
Etin kilosunun 600 TL’yi geçtiğini mi?
Birilerinin para harcayacak yer bulamazken büyük çoğunluğun aç sefil olduğunu mu?
Ev kiralarının asgari ücretin neredeyse iki katına çıktığını mı?
Halen daha mazot ve benzinin litresinin 44 TL olduğunu mu?
Okulların açılmasına 15 gün kalmış, kitapları Devlet verse de kırtasiye ve diğer masrafların nasıl karşılanacağının insanları düşündürdüğünü mü?
Konuşmanın, eleştirmenin hele hele iktidarı eleştirmenin tutuklanma gerekçesi olduğunu mu?
Ülkemizdeki basının tek taraflı yayın yaparak milleti uyutmaya çalıştıklarını mı? 42 yıl hapis cezasıyla yargılanan birisinin 6 ay sonra nasıl serbest kalabildiğini mi?
Elektriğe, doğalgaza ve yakıta yapılan zamların ne zaman duracağını bilmediğimi mi?
Açıklanan vergi paketinde yine dar gelirlinin sırtına binildiğini mi?
Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınacak denmesine rağmen zenginlerin vergi affına kavuşabildiğini mi?
Siyasetin her geçen gün kirlendiğini; millete yalan söylemekten bıkmadıklarını mı?
Devlette iş bulabilmenin partili olmayanlar için hayal olduğunu mu?
Eğitimin giderek daha da çöktüğünü mü?
Sağlıkta bir randevu için aylarca sıra beklenildiğini mi?
Orman yangınlarına halen bir çare bulunamadığını mı? söyleyeyim.
Adam yüzüme baktı ve elini sallayarak: “Git be hemşerim, sen benden daha dertliymişsin, ben zannettim ki yüreğime bir damla su serpersin ama sendeki yük benden ağırmış.” dedi ve İvedik Caddesi’nden yukarıya doğru yürüdü gitti. Eh, ne yaparsın iktidarımız “itibardan taviz verilmez” diyor ya gerisi teferruat. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir misali.