21 Aralık 2024, Cumartesi

Unutmayalım ki hukuk güçlülere değil, herkese lazım

Değerli dostlarım;

Demokrasiler insanların birbirleriyle konuşup anlaşabileceği, fikirlerini paylaşmasa da karşılıkla tahammül gücünü gösterebilecekleri yönetim şekilleridir. TBMM, Türk Milletinin siyasi mabedi; millete hizmet etmesini istediğimiz vekillerin millet tarafından seçilerek Meclis’e gönderildiği; millet adına söz söyleme yetkisine sahip kişilerin oluşturduğu ve adına da parlamento denilen yerdir. Burada kürsünün serbest ve bağımsız olması milletin hür iradesini temsil eder. Meclise giren vekillerin bir kısmını çok sever, bazılarını ise fikirlerinden dolayı sevmeyebilirsiniz. Bu gayet normal bir işlem. Ama bilmeniz gerekir ki her vekil seçildiği vatandaşların ‘milletvekilidir’ Ona saygı göstermek, aslında milletin kendisine saygı göstermek göstermektir.

Dün TBMM’de yaşanan olaylar gerçekten üzücü ve utanç vericidir. Vekillerin birbirlerini yumruklaması, hakaret edilmesi milleti bir araya getirmekten ziyade milleti bölmeye götürür, bu ise ülkemiz için iyi sonuç değil, kötü sonuçları doğurur. Unutmayın ki fikirleri ile mücadele edemeyenlerin en ilkel yolu fiziki mücadeledir ki o da gelişmemiş, demokrasiyi içselleştirememiş kişilerin işidir.

Türkiye Cumhuriyeti Demokratik bir Devlettir. Kanun önünde herkes eşittir ve öyle olması gerekir. Can Atalay‘ın fikirlerini benimsemeyebilirsiniz ama herkesin uymak zorunda olduğu Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak, bize bir şey kazandırmaz, bizi hukuk Devleti olmaktan çıkarır ve başka bir tür Devlet yapısına götürür. Unutmayalım ki hukuk güçlülere değil, herkese lazım. Bugün güçlü iken yaptıklarınız yarın muhalefete düştüğünüzde sizin içinde geçerli olabilir.

Köşe Yazıları

tümü

Gündem