Maçka Demokrasi Parkı, İstanbul’un kalbi Şişli’de bir vaha gibidir. O devasa binaların arasındaki yemyeşil vadi, kocaman yüzyıllık ağaçları, oyun parkları ile Şişli halkının nefes aldığı yerdir. Çocuklar orada oynar, aileler piknik, gençler yoga yapar. Köpekler gezdirilir ve tabi ki yürüyüş parkurları da güzeldir.
Şişli Belediyesi, işte adı gibi güzel bu parkta 1 Eylül Dünya Barış Günü sebebiyle anlamlı bir etkinlik düzenledi. Çok dilli, çok kültürlü ve çok dinli yapısıyla, kültürel çeşitliliğin birleştirici gücünü vurgulamak amacıyla başlatılan “Biz Şişli” projesinin ilk etkinliğiydi bu.
Yıllardır farklı halkların farklı dillerdeki müziklerinden yaptığı çalışmalarla dikkat çeken tek grup Kardeş Türküler sahnedeydi.
Kardeş Türküler’i en son 2000’li yılların sonunda Rumeli Hisarı’nın Rumeli Hisarı olduğu dönemde oradaki konserinde dinlemiştim. Yıllar sonra Maçka Parkı’nda karşıma çıkmaları güzel bir sürpriz oldu.
Sahnede Feryal Öney ve arkadaşlarının o dilden dile gezdiği Çingenece’den Kürtçe’ye Türkçe’ye farklı yelpazede şarkıları- türküleri…
Suriye’den gelen Suriyeli Ermeni Lena’nın Arapça-Ermenice şarkıları, Yunanistan’tan gelen Katerina Papadopoulou ve Kyriaksos Tapakis’in Rumca şarkılar derken hem duygulu hem eğlenceli bir akşam oldu. Tam da barışa en yakışan tarzda; Gazze’de ölenlere ağıt yakılırken, Filistin için barış istendi. Neşet Ertaş türküleri çınladı gecenin karanlığında. En son barış halayları ile akşam son buldu.
Şişli, geçmişten bugüne İstanbul’un kalbi olan ve Kurtuluş’tan Feriköy’e, Nişantaşı’ndan Dolapdere’ye, Osmanbey’den Bomonti’ye farklı dillerden, dinlerden ve milletlerden insanların yaşadığı özel bir muhit.
Dolayısıyla muhitin ruhuna uygun bir barış konseri de Şişli halkını mutlu etti.
Protokol halayı…
Neyse çok uzatmayayım… Normalde bu yazıyı yazıp yazmamakta da kararsızdım. Ama T 24’teki Candan Yıldız’ın konser yazısında Şişli Belediye Başkan Resul Emrah Şahan’ın ‘protokol halayı’nı görünce yazmak istedim. Yani kendilerine ayrılan sahne önündeki bariyerli yerde, meclis üyeleri ile çektiği halay fotoğrafı… Şişli halkından 70 yaşlarında bir hanımefendinin eleştirisini de duyurmak adına.
“Sarıgül başkaydı, vallahi o iyi bilirdi bu işleri…”
Saat 23:00 gibi konser alanından ayrılıp parkın çıkışına yürürken, 70 yaşlarında bir hanımefendi elinde kamp sandalyesi ile yanımızdaydı. Bu hanımefendi diyordu ki, “Sarıgül başkaydı… Vallahi o iyi bilirdi bu işleri…” Biz çevredekiler de kulak verdik, acaba bu güzel konserden farklı olarak Sarıgül’ün daha iyi bildiği neydi? Hanımefendi devam etti, “Sarıgül, halk konserinde protokol yapmazdı, bizim yanımızda olurdu.” Yani Şişli Belediyesi’nin eski başkanlarından Mustafa Sarıgül’ü anıyordu. Sarıgül’ün halkla iç içe, halktan biri oluşuna atıf yapan bir hanımefendi.
Evet, Maçka parkına kamp sandalyelerini alıp gelmiş yaşlılar, çimlere oturan teyzeler… Başörtülüsü, başı açığı, Ermeni’si, Rum’u, Kürt’ü, Türk’ü.. ‘Biz Şişli’ yani, çimlerin üzerindeydi. Kamp sandalyelerinde ya da çimlerde oturuyor, eğlenmek isteyenler ise ayakta halay çekiyor oynuyordu. Sayın Başkan ise, bu ortamda bariyerlerle kapatılmış, halktan ayrılmış yaklaşık 50 kişilik bir protokoldeydi.
Başka yerde sorun etmezler belki ama burası Şişli… Tatavla’sı/Kurtuluş’u, Nişantaşı, Dolapdere’si, Osmanbey’i ile birlikteliğin en güzel sembolü. “Biz Şişli” projesinde denildiği gibi, Şişli orada birlikte halay çekti. Resul Emrah başkan siz neredeydiniz?
Keşke siz de bir kamp sandalyesine oturup çimlerin üstünde konser seyretseydiniz…