21 Aralık 2024, Cumartesi

Kardeşim Sisi’nin Türkiye Ziyareti

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin beklenen Türkiye ziyareti 04 Eylül 2024 tarihinde gerçekleşti. Mısır ile ilişkilerin bozulmasından sonra devlet başkanı düzeyinde (birincisi 14 Şubat’ta 2014’te Mısır’da yapılmıştı) Erdoğan’ın ikinci resmi görüşmesi oldu.

Bilindiği gibi, Mısır’da Müslüman kardeşler mensubu Mursi,17 Haziran 2012 yılında Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Türkiye, Mısır ile ilişkilerine daha çok önem vermeye başlamıştı. Mursi, Mısır gibi bir ülkede (bir çok yönden Türkiye’ye de benzemektedir) Müslüman kardeşlerin iktidarını sürdürebilmek için daha işin başından itibaren ülkesinin iç ve dış dinamiklerine uygun dengeli ve dikkatli olmayı öngören bir anlayışla hareket etmeye başlamıştı. Ancak bir süre sonra bu anlayışını Türkiye’nin de telkinleriyle değiştirmesiyle, zaten böyle bir bahane bekleyen Mısır ordusu 03 Temmuz 2013 tarihinde darbe yapmış, Genel Kurmay başkanı Abdülfettah es Sisi devlet başkanı olmuş, Mursi ve arkadaşları da hapse atılmıştı.

CB Erdoğan, Mısır’da müttefiki Müslüman kardeşlerin devre dışı kalmasıyla İslam dünyası için tahayyül ettiği düzende önemli bir olumsuzluk yaşanmıştı. Darbeci Sisi’ye yönelik yıllarca; “… Sisi darbeci, zalim, katil…” gibi söz ve söylemlerini sürdürmüş, uluslararası toplantılarda Sisi’den uzak durmaya ve yan yana gelmemeye özen göstermiş, böylece Sisi ile arasına önemli bir mesafe koymuştu.

Erdoğan’ın Sisi’ye olan mesafesi elbette Türkiye ve Mısır devletleri arasındaki mesafenin de açılması demekti. 12 yıl gibi uzun bir süre, Türkiye’nin Sisi dolayısı ile Mısır düşmanlığı ile geçti. Mısır, bölgede Türkiye ile bozulan ilişkilerini telafi etmek üzere Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimi ile doğal olarak yeni arayışlara girdi, anlaşmalar yaptı. Bu gelişmeler, Türkiye için stratejik düzeyde çok önemli ekonomik ve siyasi kayıplar anlamına geliyordu. Aynı durumun Suriye ile de yaşanması Türkiye’nin Doğu Akdenizdeki varlığını ciddi anlamda tehdit ediyordu.

Böyle geçen 12 yılın sonunda, Türkiye ve Erdoğan Mısır ve Suriye ile ilişkilerin böyle gitmeyeceğini bu durumdan Türkiye’nin çok zararlı çıktığını gördü ve Sisi ve Esad ile diyalog arayışlarına girdi. Son bir yıldır her iki ülke lideri ile diyaloglar geliştirmek için uğraşıyor.

Suriye ile yumuşama süreci daha yavaş gelişirken, Erdoğan önce Sisi’yi Mısırda ziyaret etti, şimdide “zalim Sisi” dediği Mısır devlet başkanını Ankara’da “Kardeşim Sisi” diyerek ağırladı. İki ülke arasında Akdeniz ağırlıklı bir çok anlaşma, işbirliği ve mutabakat metni imzalandığı açıklandı…

Elbette bu iki ülkeyle Türkiye arasında yaşanan gelişmeler 12 yıl gecikmeyle de olsa güzel gelişmelerdir. Ancak, kaybedilen 12 yıl, 12 yılda uğranılan belli başlı kayıpların neler olduğunun rasyonel olarak konuşul-a-madığı, kayıp envanterinin bilinmediği Türkiye, Mısır ve Suriye’nin zararlarını geri getirilebilecek mi?

Suriye ile ilgili yazacağımız yazıyı daha sonraya belki Esad’ın Türkiye ziyaretine tehir ederek Mısır konusuna devam edecek olursak; Elbette Sisi’nin yaptığı darbe demokrasiye insan haklarına kastetmektir. Sisi idamların, ölenlerin, ülkeden kaçmak durumunda kalanların sorumlusudur. Darbe Mısır ve Mısır halkı ve bölge ülkeleri için maalesef çok kötü olmuştur. Erdoğan’ın Sisi ile kavgası sonucunda, Türkiye ve Mısır ilişkilerinin bugüne kadar olan olumsuz seyri sürecinde kaçırılan imkan ve fırsatlar, idam edilenlerin canı, yerinden yurdundan edilen Mısırlıların hakkını hukukunu elbette geri getirmeyecektir.

Ancak, CB Erdoğan Sisi’yi direk hedefine alarak ve onun şahsını rencide ederek, Türkiye’nin Mısırla ilişkilerini radikal bir şekilde koparmak yerine, darbe ile ortaya çıkan yeni realiteleri dikkate alarak meseleye suhuletle yaklaşabilseydi, Sisi’ye sürekli suhulet ve merhamet telkinleriyle yaklaşsaydı; Mısır’daki Müslüman kardeşlerin genel durumu daha iyi olabilir miydi? Mursi 5 yıl hapis yatarken mahkeme salonunda kalp krizi geçirip ölür müydü? 20 kişinin idamının önüne geçilebilir miydi? Ülkeden kaçmak durumunda kalan çok sayıda insanın yerinde ve yurdunda kalmaları sağlanabilir miydi?

Bölgenin iki önemli ülkesi Türkiye ve Mısır ilişkileri bu kadar süre gergin olmasaydı, iki ülke ticareti, ithalatı, ihracatı, turizmi, sosyal ve siyasal ilişkileri ve diğer işbirlikleri acaba nasıl olurdu?  Olaylar daha farklı ve daha olumlu seyretmez miydi? gibi birçok soruya cevap aramaktan da kendimizi alamıyoruz.

Köşe Yazıları

tümü

Gündem